‘Yancı’ deyince en çok akla gelen, oyun salonlarında etrafta oturan seyirci veya taraftar gurubudur.
Oysa bana göre iktidar partisinin ve seçimlerde tüm partilerin etrafındaki yancılar, kahvehanelerdeki yancılara beş çekerler.
Mesleklerini öyle kurnazca icra ediyorlar ki sanırsın siyaseti onlar yönetiyor.
Nerede menfaat varsa, onlar orada.
Kılıftan kılıfa, renkten renge girerler.
Ne kadar yalaka ve yağcı varsa, özelikle seçim dönemlerini fırsat bilerek siyaseti kızıştırırlar.
Siyasi arena gerilip rekabet arttıkça, onlar da daha çok krizden nemalanırlar.
Allah var etrafındaki şakşakçılar, yağcılar ve yancılar tarafında siyasette bir yerlere gelmiş olan hamileri de kendilerine çok değer verilir.
Yeri geldiğinde de hamileri onları kullanır.
“Hadi bu partiye gidelim orada daha çok çıkar ver” denildiğinde hepsi hamilerinin peşinde hora işaret edilen yere gidiyorlar.
Çünkü bu tiplerin mezhepleri ve ilkeleri yok.
Her şey mubahtır onlara.
Bu aralar yine gündemde seçim var ya yancılar yine ortalıkta cirit atıyorlar.
Yancıdan, yalakadan yine geçilmiyor.
Kuşatmışlar siyaseti ve siyasi aktörleri.
Sanırsın onlarsız siyaset yapılamaz.
Öylesine pişkindirler ki ne utanır ne de sıkılırlar.
Yalan desen onlarda,
İftira desen onlarda,
Tutarsızlık dersen yine onlarda.
Ama yine de kendilerini kabul ettirmeyi başarıyorlar.
Onların sözüne bakarsan seçimin sonucu çoktan belli.
Kimin etrafındaysa o Belediye Başkanlığını garantilemiş durumdalar.
Bin bir senaryo yazıp çiziyorlar.
Komplo teorilerini geliştiriyorlar.
Seçim gecesi ise hepsi bir partide yani kim kazanmışsa orada birleşiyorlar.
Çünkü onlar her zaman güçlüden, güçten yanadır.
Hiçbir siyasi kimliği bir ideolojisi olmayan bir tipler, her kesimde de var.
Yani bürokrattan tut, gazeteciye, memura, işçiye kadar her meslek erbaplarından var bunların içinde.
Siyaset, bunlar ve onlar sayesinde bir yerlere gelmiş hiçbir yetenek ve özelliği olamayan hamileri tarafından kirleniyor.
İlginçtir bu durumdan hiçbir siyasi parti şikâyetçi değil.
Oysa bu tipler siyaset arenasından temizlenmeden siyasete kalite de gelmez.
Siyasete kalite gelmeden de sorunların çözümünü beklemek hayalden öteye bir şey değildir.
