Siyasi partiler, Batman merkez ve ilçe kongrelerini teker teker gerçekleşiyor.
Bilmiyorum dikkatinizi çekmiş miydi?
İl ve ilçe siyasi parti kongrelerine genelde tek liste ile gidiliyor.
Görünürde güya seçimle yönetim ve başkanlar belirleniyor.
Ama sadece görünürde.
İşin aslı astarı bambaşka.
Ta Ankara’daki merkez karar yönetimindekiler genel başkanın inisiyatifi ile seçim öncesi başkanları belirleyip genel kurul delegelerinin sadece onayına sunuyor.
Sonra genel merkez yöneticileri, il teşkilatlarını aynı yöntemle belirliyorlar.
İl Teşkilatı da ilçe teşkilatlarını merkez yönetimi yöntemi ile belirliyor.
Yani Başkan ve Yönetimini belirleyen delegeler değil, aslında partinin yönetim mekanizmasıdır.
Yani bir bakıma yasal prosedürü yerine getirme ve demokratik mekanizmanın işlediğini gösterme gayretidir kongreler,
Taban da yıllardır bu yöntemle uyutuluyor.
Bu, sadece bir partiye has bir tutum değil.
Her siyasi partide aynı işleyiş.
Bunu anlamak öyle çok zor değil.
Bu sene içerisinde yapılan siyasi partiler il ve ilçe kongrelerine bakın, hepsi tek adayla, tek liste ilke seçimlerini gerçekleştirdi.
Genel kurula katılan delegeler de mecburen önlerine konulan listeye onay veriyor.
Genel kurullara, siyasi partilerin en üst düzey yöneticileri, başkanları ve varsa partili milletvekilleri katılıyor.
Güçlü katılımlarının sebebi ise seçimlerin adil ve demokratik bir ortamda geçmesi çabası değil, “aman bizim tasvip ettiğimiz aday dışında kimse aday olmasın” kaygısıdır.
Hesapları dışında bir şey geliştiğinde anında müdahale ediyorlar.
Yıllardır hep aynı yöntem.
Bu tek aday anlayışı insanın aklına başka başka şeyler getiriyor.
Milletvekilliği, Belediye Başkan Adaylığı, hatta meclis adaylığı için yüzlerce aday adayı çıkarken neden siyasi partilerin il ve ilçe adaylıkları için kongrede sadece bir aday çıkıyor.
Çünkü siyasette yükselmenin ve emeğin karşılığını almanın bir yolu da taşradaki teşkilatlarda görev almaktan daha çok geçer.
Siyaseti meslek edinenler bunu bizden daha çok biliyorlar.
Ama yine il ve ilçe başkan adaylığı söz konusu olunca bakıyorsun çıtları çıkmıyor.
Çünkü biliyorlar sesini çıkaranlar anında siyaset sahnesinden silinir.
Siyasette liyakatten ziyade biat ve verilen kararı kabul etmek esastır.
Hafta sonu AK Parti Hasankeyf İlçesi 7. Olağan Kongresinde tek liste geleneğini yıkmak için bir aday girişimde bulundu.
Ancak iddialara göre adaylığı kabul görmemiş ve hatta seçime girmesi engellenmiş.
Bu iddialar basına da yansıdı.
Şaşırdım mı?
Gerçekten hiç şaşırmadım.
Çünkü demokrasi mücadelesini ağzına sakız yapmış partilerde bile aynı tutum söz konusu.
Parti kararlarına uymadın mı, demek ki ihanetçisin.
Siyasette ihanet, illa saf değiştirmek değildir.
Parti kurullarınca doğru veya yanlış, verilen kararlara, buyruklara, emirlere uymayanlar direk ihanet etmiş olur.
Siyasi mekanizma içerisinde ilkelere ve parti tüzüğüne bağlılıktan ziyade kişi ve kişilere bağlılık daha önemlidir.
Buna uymayanlar ya ihanetle suçlanıyor ya da başka gerekçelerle ihraç ediliyorlar.
