SİYASETTE İNANIR VE UÇAR ÖRNEĞİ

18-01-2015

Siyasette bir yerlere gelmek, ülkemizde hem kolaydır hem de zordur.

Şayet ciddi bir ekonomik gücünüz varsa; yani zenginseniz, ya da bir aşiretseniz; cemaat veya güçlü bir şekilde lobi yapan bir destekleyeniniz varsa ya da karar merkezinde bir adamınız varsa siyasette yolunuz açıktır, bir yerlere gelebilirsiniz.

Mensubu olduğunuz partiye yıllarca emek vermişsiniz, bedel ödemişsiniz, partinize gönül bağı ile bağlısınız her türlü fedakârlıkta bulunuyorsunuz, deneyimli, güvenilirsiniz.

Hiçbir gruplaşma ve dar ilişkiler içersinde değilsiniz. Siyasete bir yere gelmeniz, mevcut sistem şartlarında bir yere gelmeniz zordur. Emek ve partiye bağlılıkla, siyasette bir yere gelmek için yetmiyor günümüzde maalesef.

Ama istisna da olsa, bazen emek ve bedel ödeyenler, hak ettikleri bir yerlere gelebiliyor.

En son AK Parti’de Batman İl Başkanlığı için Diyattin Uçar’ın, tercih edilmesi örneğinde olduğu gibi.

Ak Parti İl Başkanlığı için aylardır kulisler yapılıyordu.10’larca kişi, iktidar partisinin il başkanlığını kapmak için yarıştı. Aralarında hak eden de vardı, etmeyen de...

Hak edenlerden birisi de, Ak Parti’nin en emektar isimlerinden biri olan Diyattin Uçar’dı.

İl Başkanlığı yarışında da son derece saygılı ve olgun bir tavırla "Ben de talibim bu göreve" dedi.

Adamcılık ve torpilden ziyade emeği ile tecrübesine güvendi. Ve bu tavrı, duruşu onu il başkanlığına taşıyan, kazandıran en önemli faktör oldu.

Keşke her zaman siyasette insanlar emekleri ve bilgileri ile bir yerlere gelebilseler. Ama ne yazık ki sadece Ak Parti’de değil; diğer partilerde de yöntem aynıdır.

Bedel, değer, ideoloji ve bilgiye en çok önem veren Kürt siyasal hareketinde de, durum diğer partiden farklı değil. Burada da adamcılık ve güç etkili, belirleyici olmaktadır. 

Burada tek tek seçilmişler üzerinde değerlendirme yaparak, konuyu kişiselleştirmeye gerek yok. Herkes mevcut durumun farkındadır.

Geçen hafta Yılmaz Güney Film Festivali için kentimize gelen ünlü sinemacı Kadir İnanır’a, bir gazeteci HDP’den “milletvekili adayı olacak mısınız” diye bir soru sordu. Sayın İnanır’ın cevabı çok anlamlıydı:

"Yıllardır siyasete bedel ödemiş, hizmet etmiş ve milletvekilliği hak eden nice kişi var bu partide. Önce onların hakkıdır. Emeklerine saygısızlık etmem dedi"

Umarım hiçbir emek, bedeli ve bilgisi olmayanlar bu sözlerden ders alır biraz.

Aslında İnanır’ın sözleri sadece HDP’de değil, bütün partilerdeki sistem için geçerli olması gereken bir sözdür.

Kim bilir, belki Ak Parti kurmaylarının ve tabanının tercihini Diyattin Uçar’dan yana kullanmasında bile etkili olmuştur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?