TAŞERON İŞÇİLERİNİN KADRO UMUDU?

09-04-2016

Başbakan Davutoğlunun"1 Kasım 2015 tarihinden önce kamuda asıl ve yardımcı işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz. Dışarıda tek bir taşeron işçi kalmayacak” sözleri, taşeron işçileri kadroya alınma konusunda umutlandırmıştı.

Yıllardır çok ağır işlerde birçok güvenceden yoksun olan taşeron işçiler hala büyük bir umutla kadroya geçecekleri günü bekliyorlar.

Hükümetin yeni düzenleme ile hangi iş kollarında çalışan işçileri kadroya alacağı tam olarak bilinmiyor.

Bu beklenti içerisinde olan Batman’da yaklaşık 3 bin kişi bulunmaktadır.

En çok taşeron işçi çalıştıran kurumlar belediyelerdir.

Bunun yanı sıra petrol sektörü ve sağlık sektöründe de yıllardır binlerce kişi taşeron olarak çalıştırılıyor.

Çok ilginçtir ama kamuda kaç taşeron veya diğer bir adı ile hizmet alımı personel çalıştığına dair bir çalışma yapılmamış.

Ne sendikaların elinde böyle bir bilgi var ne de biz gazetecilerin bu yönde yaptığı kapsamlı bir çalışma var.  

Batman’ı yakından ilgilendiren taşeron işçilerine kadro çalışmasının Batman’da kaç kişiyi kapsayacağı, kaç kişinin bu beklenti içerisinde olduğunu bilmemek büyük bir eksikliktir.

Bu eksikliğimiz bir yana taşeron işçilerin kadroya alınması ile ilgili kafa karışıklığı yaratan birçok soru da var.

Öncelikle kadro adı altında yapılacak olan düzenleme hangi standartlara göre olacak?

İşçiler hayal ettikleri kadroya mı alınacak, yoksa başka bir statüde mi işe alınacaklar?

 Bu konuda çeşitli söylentiler var.

"Özel sözleşmeli personel" olarak ifade edilen ve tam olarak nasıl bir pozisyon olduğu bilinmeyen bir statünün oluşturulması da söz konusu.

Bu statünün emekçilere nasıl bir kazanım sağlayacağı tam bilinmemesine rağmen taşeron işçileri buna temkinli yaklaşıyor.

Taşeron işçiler, yeni statüleri konusunda her şeyin net olmasını yani seçimler öncesi Karayolları işçilerine verilen kadro ile aynı statüye geçmeyi istiyorlar.

Çünkü özel sözleşmeli personel 3 yıllık olarak sınırlanmakta, 3 yıl sonra çalışanların sözleşmesinin yenilenmemesi gibi bir risk var.

Kadro diye tanımlanan özel sözleşmeli düzenlemede diğer bir ayrıntı ise düzenlemenin 12 ay ve tam zamanlı işçileri kapsayacağı, bu kapsam dışında kalacak bütün işçilerin Meclis gündemindeki özel istihdam büroları düzenlemesi çerçevesinde geçici iş ilişkisi ile çalışmaya mahkûm edilecek olması gerçeğidir.

Bu statüdekiler ise toplu pazarlık ve grev haklarının olmadığı bir statüye geçirilmiş olunacaktır.

Toplu sözleşme, sendikal güvence, ikramiye, tazminat hakları olmayan bir statünün taşeronluk sisteminden hiçbir farkı yoktur.

Diğer bir konu ise Belediye ve İl Özel İdarelerinde çalıştırılan taşeron işçilerin ise bu idarelerin kuracakları şirketlerde çalıştırılacağı ile ilgili meseledir.

Bu da şu anlama geliyor: en çok taşeron işçisinin çalıştığı Belediye ve Özel İdare personelinin boşu boşuna umutlandırılmasıdır.

Taşeron işçilerinin statüsü ile ilgili yetki, tümü ile yerel yönetimlere bırakılmaktadır.

Bu düzenleme ile Belediyeler isterlerse işçileri kendi şirketlerinde çalıştıracaklar isterlerse taşeron şirket düzenini sürdüreceklerdir.

Yani yeni düzenleme Belediye işçilerine daha farklı bir statü kazandırıyor gibi görünse de hiçbir kazanım sağlamayacaktır.

Yıllardır zaten Batman Belediyesinde çalışan hiçbir taşeron işçi bu güne kadar asgari ücrete mahkûm edilmemiştir.

En basiti Batman Belediyesinde çalıştırılan bir temizlik işçisinin 2016 yılı itibari ile aldığı aylık ücret sosyal haklar ile birlikte iki bin TL’yi buluyor ve çoğu da sendika üyesi olup iş güvencesi sorunu da yoktur. 

Kısacası “kadro” diye kamuoyuna sunulmaya çalışan mesele tam olarak yürürlüğe girdiği zaman birçok taşeron işçisi hayal kırıklığı yaşayabilir.

Çünkü taşeron işçinin beklediği statü direk kadrodur.

Hükümetin öngördüğü statü ise bizim anladığımız kadarı ile bambaşkadır.

Bu durumda taşeron işçileri kadro için kendilerini fazla şartlandırmasalar iyi olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?