TEDİRGİN KENT

15-10-2014

Geçen gün, fısıltı gazetesinden yayılan bir söylenti ile bir tedirginlik ve bir belirsizlik sarmaladı kenti.

Kim tarafından ortaya atıldığı bilinmeyen bir iddiaya göre Çarşamba günü Batmanda hayat duracaktı, kimse okullara, işe gitmeyecekti, dukanlar açılmayacak, kimse sokağa çıkmayacaktı.

Gün boyu böyle bir çağrının, kim tarafından ve ne amaçla yapıldığını herkes birbirine sorup durdu.

Geçmişte bu tür çağrıları yapanlar da böyle bir kararlarının olmadığı söylüyorlardı.

Ama bu kararı aldıkları iddia edilen kesimler de fısıltı gazetesi ile yayılan “Çarşamba günü Batman’da hayat duracak” söylentilerini çürütecek ve halkı bu belirsizlik ve tedirginlikten kurtaracak bir açıklama yapmadı.

Salı günü akşamından herkes Çarşamba gününe hazırlık yapmaya başladı.

Batman’da savaş çıkacakmış gibi herkes ekmek, gıda stokuna başladı.

Akşam olmadan fırınların önünde uzun kuyruklar oluştu.

Ekmek bulamayanlar ise fırından fırına koştular.

Bir anda Batman’da ekmek karaborsa oldu.

Geçen hafta yaşanan olaylarda Batman halkı, üzerindeki tedirgin ruh halini atamamışken yeni bir kriz kapıya dayanmıştı.

Bu tedirgin ruh hali ile birçok kişi Çarşamba günü çocuğunu işe göndermedi.

Birçok kamu çalışanı işe gitmedi, sabah saatlerinde bu yazıyı yazdığımızda birçok işyeri henüz kepenk açmamıştı.

Niye açmamıştı, kim açma demişti o da meçhul olarak kaldı.

Bu tür durumlarda, kentin yöneticileri ve siyasi aktörleri, görüşme ve diyalog yolları ile bu sorunu çözmelidir.

Valimiz ve Belediye Başkanımızın kentteki etki ve rolleri bu tür durumlarda devreye girmelidir.

Sokaktaki en sıradaki vatandaş bile Çarşamba günü kentte hayatın duracağını konuşuyorsa bu ilin Valisi ve Belediye Başkanın duymaması mümkün müdür?

Elbette değil…

O halde kentin yöneticileri bu söylentiyi duyduklarında karşılıklı olarak diyaloga geçip söylentinin kaynağını bulup kamuoyunu doğru bilgilendirmeliydiler.

Varsayalım ki geçmişte bu kentte kepenk kapatma ve hayatı durdurma çağrısı yapan aktörler, bu çağrıyı yapmışlardı.

Bu durumda Belediye Başkanı, kararın gerekçesi hakkında kamuoyunu bilgilendirirdi.

Vali bey de bu çağrıyı yapanlarla diyaloga geçerek, bu kesimleri ikna edip bu hassas süreçte kenti tedirginlikten kurtarabilirdi.

Bu da halkın üzerindeki tedirginliği ve belirsizliği ortadan kaldırırdı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?