TOPRAK KURULUNA BİR ÖNERİ

20-12-2020

İl Toprak Koruma Kurulu Toplantısının yapıldığını, Batman Sonsöz Gazetesinde çıkan bir haber sayesinde öğrendim.
Haberin başlığında “Toprak Koruma Kurulu, tarım arazilerinin amacı dışı kullanılması üzerine harekete geçti” deniliyordu.
Haberin içeriğine de kurul üyelerinin tümünün katıldığı toplantıda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Tarımsal Altyapı Şube Müdürü tarafından önce bir sunum yapıldığı ve gündemdeki maddelerin ele alınarak tarım arazilerinin amaç dışı yanlış kullanımlarını önlemek, kullanılabilecek tarımsal alanlarda ise gerekli önlemlerin alınmasına yönelik konuların görüşüldüğü bilgisi veriliyordu.
Şehrimizdeki var olan bereketli tarım arazilerini koruma adına bu haberi görünce umutlandım birden.
Yıllardır bir çevreci olarak kişi başına düşen yeşil alan kadar, kişi başına düşen tarım arazisini de önemseyip savunmaktayım.  
Çünkü biliyorum ki her canlının besin kaynağı, direk veya dolaylı toprak sayesinde oluşmaktadır.
Dünyada kıtlık, açlık ve yoksulluk da genelde toprak sayesinde gerçekleştirilen tarımsal üretimin azalmasından kaynaklıdır.
Buna rağmen insan eliyle verimli topraklarımız betona, sanayileşmeye ve barajlara feda ediliyor.
Günümüzde tarım arazilerinin vasfı çok kolayca değiştirilebiliyor.
Bir yandan nüfusun artması, diğer bir yandan tüketilen tarım arazileri, kişi başına düşen arazi oranın azalmasına neden olmaktadır.
Bu yüzden tarım arazilerinin korunması gerekir.
Koruma Kurulunun görevi de topraklarımızı tehlikeye karşı korumak ve sürdürülebilirliğini savunmaktır.
İl Toprak Kurulunun öncelikli görevi toprağın korunması olduğuna göre öncelikle tehlike altındaki arazilerin muhafazasından işe başlamalıdır.
Var olan 1. sınıf topraklarımız, şehirleşmenin gelişimi kuşatması altındadır.
Kire Dağı zirvesi, Batman-Beşiri arası yol güzergâhı boyunca, yine Hasankeyf istikametine doğru Binatlı ve Akça Köyünün tarım arazileri büyük bir betonlaşma tehdidi altında.
Aynı şekilde 500 yataklı hastanenin de sulu tarımın yapıldığı arazide inşası planlanıyor.
Nasıl bu gün Organize Sanayinin, Ilısu Barajının ve şehrin işgal ettiği tarım arazilerini tekrar tarıma kazandırılması düşünülüp savunulamıyorsa, mevcut tarım arazilerin vasfının değiştirilmesi ve betonlaştırılması da düşünülmemelidir.
Unutulmasın ki tarım arazilerine sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.
Biliyorum bu kurulun başkan ve üyelerinin bir kısmının geçmişte tarım arazilerinin vasfının değişmesinde imzaları yoktur.
Bu nedenle kurulda bulunan başta başkan ve üyelerin bir kısmının samimiyet ve iyi niyetlerine inandığım için kendilerine geçmişte yapılan büyük bir hatanın önüne geçilmesi çağrısında bulunacağım.
Bilindiği gibi Organize Sanayi Bölgesi (OSB) başından beri yanlış yere kuruldu.
Malumunuz OSB, Batman Barajı Sulama Projesi kapsamında bulunan en verimli ve bereketli arazilere kuruldu.
Organizedeki yanlış politikalar nedeni ile 1-2-3 etap genişleme süreçleri ile tarım arazileri teker teker yok edildi.
Son etapla Danalı Köyünü de geçerek Ayrancı Köyü sınırlarına kadar uzanan tarım arazileri de Organize Sanayi alanına dahil edildi.
Bir kısmında altyapı çalışması yapıldı, bir kısmına ise henüz el atılmış değil.
En azından el atılmamış alanda, 1. sınıf tarım arazileri, bağ, bahçe, mera her türlü önemli ve değerli alanların kurtarılması mümkündür.
İl Toprak Kuruluna önerim;
Organize Sanayinin, tarım arazilerini yani geleceğimizi yok etmesi önlenmelidir.
Sanayi önemli olabilir ama emin olun tarımsal alanlar olmadan sanayinin tek başına hiçbir önemi yoktur.
Fabrikalar için her halükarda uygun yer bulmak mümkündür ama tarım arazilerinin telafisi mümkün değildir.
Bu nedenle İl Toprak Kurulu ve aynı anda Organize Sanayi Bölgesi Başkanı olan Sayın Hulusi Şahin’in bu soruna el atıp tarım arazilerin yok edilmesini önlemeleri mümkündür.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?