Şehrimizin her ne kadar resmi rakamlara göre nüfusu 420 bin olarak gösteriliyorsa da bana göre gündüz saatlerinde 500 bini bulmaktadır.
Yani bu şehirde 420 bin kişi değil, 500 bin kişi yaşıyormuş gibi hizmet verilmesi ve bunun için de bir altyapının olması gerekir.
Başta Irak ve Suriye’den olmak üzere ve çevre il ve ilçelerden sürekli ticaret, gezi ve sağlık sorunları için gelenleri göz önünde bulundurunca 500 bin rakamı ortaya çıkıyor.
Sanırım sağlıklı bir araştırma yapılırsa 500 bin nüfusa ilişkin öngörümde haklı olduğum ortaya çıkar.
Nüfus yoğunluğu, beraberinde bir takım kazançlar getirdiği gibi başta şehir içi trafiğinde olmak üzere bir takım sorunların yaşanmasına da neden oluyor.
Gerçi sahip olduğumuz araç sayısına baktığımızda dışarıdan gelecek yüz, ikiyüz oranındaki araç, devede kulak bile sayılmaz.
Belediye Trafik Müdürü Veysi Güney’in, şehirdeki trafik sorunları, çözüm önerileri ve araç durumu konusundaki değerlendirmelerini dinledim, şayet projeler hayata geçirilirse inanıyorum sorunların çoğu ortadan kalkmış olacak.
Eldeki verilere göre neredeyse her 4 kişilik aileye, bir özel araç düşüyormuş.
Yani Belediye Trafik Müdürlüğü verilerine göre 100 bin dolayında tescilli araç varmış Batman’da.
Ayrıca 334 Şehir içi minibüsü,
348 Okul servisi,
139 Adet Ticari taksi,
Bin dolayında kamu kurumu aracı,
200 Dolayında Belediye Otobüsü mevcutmuş.
Yüz binlerin yaşadığı şehirde Yüz Bini aşkın araç varmış anlayacağınız.
Eh, nasıl insanların barınması için evlere ihtiyaç varsa, araçlar için de standartlara uygun yollar, oto parklar, kavşaklar ve sinyalizasyon sistemlerine ihtiyaç vardır.
Öyle bir trafik yoğunluğu var ki ve bu alanda öylesine yatırımlar yapılıyor ki buna rağmen Batman’ın kangrenleşmiş sorunu bir türlü çözülemiyor.
Diyebilirim ki Belediye, yıllık bütçesinin yarısını, yol ve diğer ulaşım hizmetlerine harcıyor ama yine de sağlıklı bir trafik akışı sağlanamıyor.
Bu arada Batman Belediyesi, şehir içi trafiğini düzene sokmak için bir takım çalışmalar yürütüyor.
En önemsediğim ve bu konuda defalarca yazılar yazdığım “dolmuşçuların yeniden dizayn edilmesi” projesi, masada duruyormuş.
“Toplu Taşıma Dönüşüm Projesi” ile havuz sistemi kurulacak, dolmuşlar tarihe karışacak.
Bu proje, toplu taşıma işinde önemli ölçüde bir adımın atılmasına katkı sunacak.
Yine şehrimizin önemli sorunlarından biri de otopark sorunu.
Özellikle de kentin işlek caddelerinde.
Parko Mat denilen sistemle başta Turgut Özal Bulvarı ve Eski Çarşı Merkezi olmak üzere 1150 Araçlık bir alanda ücretli dönem başlayacak.
İlk 30 dakika için ücretsiz, ondan sonraki dönem için ise saate göre ücretlendirme yapılacak.
Akıllı Bisiklet Projesi ile de muhtelif noktalara, 6 istasyon kurulacak ve 65 bisikletle hizmet verilecek.
Kavşaklardaki trafik işleyişinin sağlıklı akışı için şehrimizde kavşak sayısı 12’den 22’ye çıkarılıp, sinyalizasyon sistemi kurulmuş.
Belediyenin en önemli şehir içi ulaşımı projesi ise TEDES yani Trafik Elektronik Denetleme Sistemi’dir.
Şehir içi trafiğinde can ve mal güvenliğini, düzenli ve güvenli trafik akışını sağlamak, ölümlü trafik kazalarını önlemek, trafik kural ihlalinde bulunan veya suça karışan araçları tespit etmek amacıyla kurulacak sistem üzerinde çalışılıyor.
Bu sistemle muhtelif noktalara yerleştirilen kameralarla araçların fotoğrafları çekilerek, plakaları, giriş ve çıkış zamanlarını kayıt altına alınıyor.
Kaydedilen araçlara ait hızlar, sistem tarafından anlık olarak tespit ediliyor.
Hız limitlerini aşanlara cezai işlem uygulanıyor.
Diğer önemli iki proje ise Trafik Çocuk Eğitim Parkı kurma girişimi.
Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Uzmanları ile birlikte kentin trafik akışını yeniden düzenleyecek bir proje üzerinde de çalışılıyor.
Umarım Batman Belediyesinin bu çalışmaları bir an önce sonuçlanır ve şehir içi ulaşım sorununa neşter vurulmuş olunur.
