ÜRETEN KENT!

29-05-2016

Nüfus 400 bini aştı.

Büyük şehir olmasak da koca bir kentiz artık...

Büyüdükçe gelişmesi ve güzelleşmesi gereken Batman daha çok geriliyor.

Öbek öbek kentsel sorunlar oluşmuş.

Bu sayede dağlar, deryalar kadar sorun sahibi oluyoruz.

Gizlemenin, saklamanın bir anlamı yok…

Sorunlar açısından Türkiye çapında birinciliklerimiz var.

İşsizlik, kirlilik, gelişememişlik gibi sorunların yanı sıra bir de üretememe sorunumuz var.

Aslında üretememeyi her alan için söylemek doğru değildir.

Bazı alanlarda acayip üreticidir bu kent.

Hakkını yememek gerekir.

Merak ettiniz şimdi değil mi?

Bu başarılı olduğu üretim alanı hangisidir diye!

Bu üretim alanı çok böyle faydalı bir uğraş değildir.

Aksine bu kentin baş belası, içinden çıkılmaz girdabıdır.

Bu tanımdan sonra sizin de tahmin ettiğiniz gibi dedikodu üretiminden söz ediyoruz.

Ne yazık ki dedikodu Batman’ın günlük yaşamına bir virüs gibi yayılmış.

Bu zararlı virüsün toplum ve yaşamda tahribatı o kadar büyük ki anlatılması mümkün değildir.

Batman’ın bir türlü gelişmemesi, kente karşı aidiyet duygusuna sahip olması da bu virüsten kaynaklıdır.

Batman’ın bu kötü huylu virüsten kurtulması gerekir bir şekilde.

Çünkü bu virüs bu kente karşı özverili şekilde uğraş verenlerin heyecanını da öldürüyor.

Bu olumsuzluk sermaye göçüne de neden oluyor.

En basitinden, bir işadamı öğrencilere karşılıksız burs vermeye bile kalkıştığında onu pişman ediyorlar.

Karşılıksız olarak verilen bir burs ile ilgili bin bir iftirada bulunuluyor.

Yok, vergiden kaçırıyormuş,  devletten alıyormuş”  akla hayale gelmeyecek bir sürü şey sayıyorlar.

Bu can sıkıcı üretim ne yazık ki hayırsever iş adamlarının, iyi niyetli yardımları yapmasına mani oluyor.

Yani ne yazık ki bu toplum takdir etmeyi, bir kurumun, bir işadamının veya en sıradan bir insanın hakkını bile teslim etmeyi beceremiyor bir türlü.

Bunu becerebilse bu kötü huylu üretimi de durur.

Ne yazık ki bütün alanlarda üretim durmuş ama bu alanda bir türlü durmuyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?