YAŞASIN BAĞIMSIZ KATALONYA

03-10-2017

Aslında İspanya işi bilmiyor, kafası basmıyor, kafası bassa Katalonya’ya üç beş Türkmen yerleştirip vatandaşlık versin bizim buradaki milliyetçiler oraya da beş bin ülkücü çıkarır.

Tabi çıkarmadan çok medet ummasınlar.

Onların çıkarma dediği en fazla facebook çıkartması olur.

Silahlı, keleşli, kurtlanmış, itli paylaşımların ötesine geçmez ama olsun hiç yoktan iyidir. Dostlar savaşta görsün Twiter’da coşsun.

Bakın görün o zaman her sosyal mecra nasıl sloganlarla bezenir: Katalonya Türk’tür Türk Kalacak

Fark ettiniz mi ya da okudunuz mu bilmiyorum ama Katalonya’da bağımsızlık için referandum yapılan gün Katalonya Başkanı Charles Puigdemont, “Katalan ve Kürt ulusları arasında benzerlik var. İki ulusun da kendi kaderini tayin hakkı var. İspanya ve Irak hükümeti, onların haklarına hiç saygı duymuyor. Kürdistan halkının yalnız olmadığını söylemek istiyorum. Direnişi sizden öğreniyoruz. İki ulus için de tek bir gelecek var: O da özgürlük. Bu özgürlük üzerinden kardeşiz” şeklinde bir demeç verdi.

Medya, bütün basın yayın araçlarıyla iki referanduma iki farklı yaklaşımla nasıl bir ahlaksızlığın borazanlığını yaptığını yine gösterdi bize.

İki referandum için yazılan çizilen atılan manşetleri burada yazmaya hacet yok hepimiz zaten biliyoruz.

Belli ki iktidar ve şakşakçıları içimizdeki 20–30 Milyon Katalan vatandaşımızı küstürmemek kırmamak için elinden gelen en naif dili Katalonya’da yapılan referandum için kullanırken, diğer taraftan varlıklarından bile henüz yeni haberdar olduğumuz Kürtlerle ilgili en üst perdeden ve en saldırgan dille ağzına geleni sayıyor hakaret ediyor.

Nerdeyse 5 bin ülkücü silahlanıp Irak’a çıkarma yapmaya hazırlanıyor.

Ne olacak ki zaten tek bir Kürt vatandaşımız bile yok.

Burada Barzani’yi tanıyan bilen kimse de yok.

Onun için bizimkiler “Bir gece ansızın” gidebilirler yolu bulurlarsa tabi.

Ve ayıklarsa…

Şöyle bir haberleri tarayıp bizimkilerin hop oturup hop kalktıkları ve zırt atmakta mahir oldukları Kerkük’le ilgili referanduma katılım oranı nedir diye bakayım dedim.

Bir haber sitesinin ifadesiyle şöyle bir başlık geldi önüme “Barzani'nin referandumunda ilk açıklanan rakamlara göre Kerkük'te referanduma katılım yüzde 78'de kaldı.”

Normalde “kaldı” ifadesi az olan için söylenir umulanı vermeyen için kullanılır.

Ama bizimkilerin ne kadar gücüne gitmişse artık ya da hükümeti celallendirmemek için mi bilemem yüzde 78 gibi yüksek bir oran için “kaldı” diyebiliyorlar.

Peki, Kerkük’te referanduma katılan seçmenin yüzde kaçı bağımsızlık için evet dedi?

Onu da aramaya çalıştım ama maalesef ki hiçbir basın kuruluşumuz, gazetemiz, haber sitemiz, buna ilişkin sonuçları vermemiş buradan hareketle, belli ki dedim yüksek çıkmış işlerine gelmiyor ki haber yapmamışlar.

Sonra bölgeyi yabancı kaynaklardan takip eden bir arkadaşıma sorayım dedim.

Ve Kerkük’te seçmenin yüzde 90,2’sinin referandumda evet oyu verdiğini ve bağımsızlığı desteklediğini öğrendim.

O zaman sormak gerekiyor derdiniz ne sizin?

Kuru bir Kürt düşmanlığından başka bir izahı kalıyor mu atılan zırtların.

Belli ki Türkmenler bir gece değil hiçbir gece sizi ansızın beklemiyor.

Ve Irak’tan da sizden de bağını koparmak bağımsız olmak istiyor.

O zaman ne diyoruz?

Yaşasın Bağımsız Katalonya.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?