YENİ KÖLELİK MODELİ

05-04-2016

Teknolojinin arttığı, buna paralel olarak insanın kapalı mekânlara kapandığı bir süreçten geçiyoruz.

Yani teknolojik gelişmeler attıkça insanın dışarı ile -dolayısı ile doğayla- bağları da kopuyor.

Tabi sadece doğa ile değil insanın insanla ilişkilenmeleri ve diyalogu da gittikçe azalıyor.

Teknolojik gelişmenin en önemli evreleri olan ve neredeyse hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan internet, telefon, sosyal medyalardaki komik görseller, videolar, sanal ve kumar oyunları ile diğer bütün teknolojik ürünler, toplumu neredeyse esir almış.

Teknolojik gelişmemenin takım ve taklavatlarının toplumdaki yeri ve etkisi sanal bir bağımlılığa yol açmış bulunmaktadır.

Büyük buluşlar ve teknolojik harikalar diye adlandırılan bilgisayar ve internet, toplumun her katmanında aşırı derecede yer edinerek yeni nesillerin yaratıcılığını, yaşama karşı direnişini ve gücünü öldürüyor.

Toplumumuzda cep telefonu, bilgisayar ve internet ile günlerini geçirenlerin beşeri ilişkileri gittikçe azalmakta ve toplumsal dayanışma duyuları körelmektedir.

Hayatın gerçekliğinden gittikçe kopup yalnızlaşan, her gün daha da fazla sanala bağlanan kişiliklerin ruh halinde de büyük bozukluklar oluşuyor.

Teknolojik esaret beraberinde fark ettirmeden sanal köleliğe de neden oluyor.

Bağımlılığın yaratığı kölelik ruh hali, beraberinde yalnızlaşma, kendi kendine konuşma, gülmeyi-ağlama, cihazlar dışında hiç kimseye dokunmama gibi sonuçlara da yol açıyor.

Bilgisayar ve benzeri cihazlar sadece büyükler için değil bebekler için bile neredeyse emzik görevi görecek kadar hayatımızda yerini almış bulunmaktadır.  

Sanalın bu denli insanın yaşamında yer alması tabi sadece teknolojik gelişme ile bağlantılı değildir.

Özelikle gençler ve çocuklar için kentler ve sokaklar, güvenilirliğini ve zaman geçirilebilecek yer olma özelliğini yitirmektedir.

Sokaklarda kötülükler arttıkça, sosyalleşme için kamuya açık mekânlar (parklar, sportif faaliyet alanları gibi) azaldıkça insanlar, kapalı mekânlarda, dört duvar arasında teknolojik cihazlara sarılıyorlar. 

Oysa her şeyin aşırısı gibi teknolojik olanaklar ve cihazlara bağlanmak da zararlıdır.

Bu bağlılık insanların kendisini dünyaya kapatmalarına yol açıyor.

Kapalı devre yaşam, toplumda gittikçe yaygın bir hal alıyor.

Teknolojik cihazlarla haşir naşir olmamızda büyük rolü bulunan, özellikle sınırsız bilgi hazinesi olan internet, yaşamımızda hiç olmasın demiyoruz ya da faydalarını yok saymıyoruz.

Ancak toplum olarak gelinen noktada bir bağımlılık hatta bir kölelik durumu söz konusudur.

Geçmişte sadece temel ihtiyaçlarımızdan olan elektrik ve su kesintileri yaşamı etkiliyor ve bizi üzüyordu.

Günümüzde bunlara internet de eklenmiş bulunmaktadır.

İnternet kesildiği zaman küçük büyük demeden her yaş gurubu için sanki hayat bağı adeta kopmuşçasına bir üzüntüye neden oluyor.

Bilgisayar bağımlılığının bedene verdiği zararlara gelecek olursak;

Zihinsel yorgunluk, boyun ve bel fıtığı kireçlenme, omuz ve boyun tutulması, baş, boyun ve sırt ağrıları, sinirlilik ve gözde tahribata neden olmaktadır.

Tabi bütün bu olumsuzluklar akıllı telefonlarda geçirilen zaman için de geçerlidir.

Bu nedenle bu yazınının kapsam alanına giren herkesin yeni kölelik modelinden kurtulması gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?