YERYÜZÜNDE GÖRÜLMEMİŞ VAHŞET

19-09-2014

Hangi televizyon kanalını açsak, Ortadoğu’daki savaşlardan insanın kanını donduran haberlere rastlıyoruz.

Aslında kendi coğrafyamızda da 30 yıl boyunca bu vahşetlerin birçok benzeri yaşandı.

Tek farkı o vahşetler bu denli magazinleştirilmiyordu, infazcılar, kurbanlarını ve yaptıklarını bu denli deşifre etmiyordu.

Bir yanlış anlaşılmaya yol açmaması için şunu belirtmekte yarar var.

Bu günlerde IŞİD çetelerinin yaptıklarını ülkemizde yaşanan 30 yıllık çatışma sürecinde yaşananlarla mukayese etmiyorum.

Hiç bir kutsal kitap “senden olmayanı vahşice bir şekilde tüm insanlığa göstererek öldürebilirsin” dememiştir.

Bütün dinlere göre insan yaşamı kutsaldır.

Din ve vicdan sahibi hiç kimse, elinde esir ve savunmasız birinin kafasını keserek öldürmez.

Tüm din ve ideolojilerde savaş süresince kadın, çocuk ve yaşlıların dokunmazlığı var.

Halkın kutsallarına ve değerlerine zarar verilmez.

Bunun gibi onlarca örnek sayabiliriz.

Suriye ve Irak’ta bütün bu saydığımız ve daha saymadığımız türden binlerce vahşet örneğine şahit olduk son bir yılda.

Güya İslamiyet adına savaştığını belirterek yeryüzünde görülmemiş bir vahşete başvuran çeteleri tüm dünya lanetliyor.

Allah’a inancı olan, inanmıyorsa bile biraz vicdan sahibi olan hiç kimse, IŞİD çetelerinin zulmünü görmezden gelemez, kabul edemez.

Demek istediğimiz şu ki, bu gün IŞİD çetelerinin yaptığı vahşet her ne kadar bize görülmemiş, hiç bir dönem yaşanmamış gibi gelse de aslında bu coğrafyada bu ve benzeri çok büyük acılar yaşandı.

Köyler yakıldı,  savaşın tarafları acımasız savaş yöntemlerinin her türlüsüne başvurdular.

30 yıl boyunca tüm savaş suçları işlendi.

Toplu mezarlar, diri diri yakmalar, beşikte bebeklerin bile kurşunlarla öldürülmesi hafızalarımızda silinmeyen büyük vahşetlerdi.

Mayınlarla bedenleri parça parça olan nice canlar oldu, domuz bağları ve satırlarla öldürülenler, misket bombaları ile bedenleri parçalananlar daha nice nice acılar yaşandı.

Bir gün hakikatleri araştırma komisyonları kurulur ve gerçekler açıklanırsa yaşanan vahşetin boyutu o zaman tüm yönleri ile gözler önüne serilir.

Bu yüzden ülkemizde silahların susmasını sağlayan "çözüm sürecine" dört elle sarılmak ve şiddet kimden ne adına gelirse gelsin karşı çıkmak gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?