YİNE Mİ SEÇİM VAR?

23-11-2018

31 Mart 2019 yerel seçimleri dolayısı ile siyaset meydanı yine hareketlendi.

Siyasi partiler ayni her seçim olduğu gibi aynı telden çalmaya başladı.

Son üç yılda o kadar çok seçim yaşadık ki artık vatandaş,  sandıktan ve oy kullanmaktan bıktı.

2014 yılından bu yana yapılan seçimleri yıllara böldüğümüzde her yıla bir seçim düşüyor.

2019 yılının Mart’ında yapılacak seçimle birlikte bu sene, son beş yılın her birine bir seçim düşmüş olacak.

2020’ye de değerli ve kıymetli siyasilerimiz, bir seçim bulurlar artık.

Her sene seçim, her sene seçim ama yine de değişen bir şey yok.

Hatta durum daha çok kötüye gidiyor.

Çünkü tüm ülke yönetimi, işi gücü bırakıyor, seçime odaklanıyor.

Siyasiler projeler, sorunlar, çözüm yolları ve hedefler yerine siyasi gerilim ile oy toplanmaya çalışıyorlar.

Gerdikçe, geriyorlar memleketi.

Bu şekilde insanları zayıf tarafından etkileyerek oy devşirmeye çalışıyorlar.

Vatandaşlar da bu oyuna yıllardır alet oluyor.

Oysa seçimler demokrasi şöleni, yenilenme ve statükoyu değiştirme için bir fırsat olması ve sevinilmesi gerekirken bir bıkkınlığın söz konusu olması düşündürücüdür.

Çünkü her ne kadar seçimler demokratik bir ortamda yapılıyor gibi görünse de vatandaş buna inanmıyor.

Çünkü genelde seçilen adaylar farklı siyasi düşüncede olsalar bile özellik olarak birbirlerine benziyorlar.

Lidere biat ve bağlılık, halka değil partisine ve bir kesime hizmet, “beni halk seçemedi partimin lideri belirledi” anlayışı ile görev yapıyor her bir seçilen.

Bu anlayış ile Mart 2019 seçimlerinde yine adaylar belirlenecek.

Seçimden sonra da diyecekler ki halk seçti.

Tamam halk bir şekilde bir tercihte bulunuyor bulunmasına...

Ancak birbirinden renkleri, fikirleri, söylemleri farklı da olsa özellik olarak hiç farkı olmayan adayları kendi merkeziyetçi yöntemlerinizle belirleyeceksiniz, haklı sürece dahil etmeyeceksiniz, sonra da halk seçti diyeceksiniz.

Kim bunu yerse yesin, ben bunu yutmuyor ve yemiyorum.

Bu durumda halkın yaptığı, sadece sandıkta lehte veya aleyhte oy kullanmadır.

Hiçbir tercihte bulunmayıp çekimser kalmasının sonucu değiştirmeyeceğini de, sandığa gidip oy kullanmamasının ceza olduğunu bildiği için de seçmenler mecburi oy kullanmak zorunda kalıyor.

O yüzden bu seçimden de bir şey beklemiyorum şahsen.

Çünkü yine seçmenin değil, siyasi partilerin ilgili kurullarının belirleyeceği kişiler Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri seçileceklerdir.

Halkın içinden gelen, dertlerini ve çözüm yollarını bilenler, aday gösterilmeyeceğine göre hangi partinin kazanacağının da hiçbir anlamı kalmıyor.

Emin olun 1 Nisan’da gelen, gideni aratmayacak.

Yine statükocu, emanetçi iradesiz adaylarla seçime gidilecek muhtemelen.

Umarım bir kez olsan liyakat sahibi ve gerçekten hak eden adaylar, halkın tercihine sunulur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?