Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Hakan Pamukçu’yla Cumartesi sabahı kahvaltı yaparken Batman’ın genelinde, gün içerisinde özellikle saat 1300’ten sonra olabileceklere dair gergin bir bekleyiş vardı.
Saat 1300’te Batman Belediyesi önünde sokağa çıkma yasağının protesto edileceği bir eylem planlanıyordu ve polis malum noktalarda mevzilenmişti.
Sabah işyerlerini açmak için uyanan esnaf kepengi inik işyerlerinin önünde ne yapacağını bilmiyor ve daha çok diğer esnafa birbirlerine bakarak karar vermeye çalışıyor tereddüt ve korku içerisinde bekliyordu.
Fısıltı gazetesi en kötü senaryoyu kulaktan kulağa dolaştırıyor, ortalığın çok karışacağını söylüyordu. Birbirine tutarsız senaryolar tüm mantıksızlığına rağmen yayılıyor, kimse üstüne giyindiği ezber ve korkusuyla o tutarsız mantığı sorgulamıyor sadece olacakların en kötüsünü bekliyordu.
- Sokağa çıkma yasağı ilan etmişler.
Peki, vatandaş sokağa çıkmadan nasıl ve neyi protesto edecek. Sokağa çıkma yasağını protesto edecekler mi sokağa çıkma yasağı ilan etmiş?
- Kepenk ve kontak kapama yasağı var.
Ne için ve nasıl? Kimse anlamış değil. Bir yasağı protesto edenler onlarca yasağı dayatması normal mi? Yoksa meseleyi birileri “Benim yasağım senin yasağını döver” demeye mi getiriyor. Birileri halkı salak, omuzlarının üstünde taşıdığını da saksı sanıyor ki o saksılara korkular ekmeye çalışıyor. Doğrudur korkuları beslemeye hiçbir şey yapmaya gerek yok, birkaç kurban ve kanı yüzbinlercenin saksılarına ektiği korkuları beslemeye ve büyütmeye dallandırıp budaklandırmaya yetiyor.
Neyse ki korkulan olmadı. Eylem saati diye planlanan saat 1300’e kadar esnaf işyerlerini açtı. Saat 13.00’de halkta karşılık bulmayan bir eylem çağrısı daha emeline ulaşamadı.
Korktuğumuz senaryolar ve fısıltı gazetesinin asparagas manşetleriyle döndük evimize.
“Senin sana rağmen bir yüzün var
Herkesin ilk aşkına benzeyen
Beklemek kadar acı, anlamak kadar zor
Nedensiz ölümlerin suskunluğu gibi
Yok karşılığı yüzünün
Senin sana rağmen bir yüzün var
Herkesin ilk aşkına benzeyen
Yaklaştıkça imkansız uçurumlar
Nedensiz hayatların o büyük acısı gibi
Yok karşılığı yüzünün”
Cezmi Ersöz
***
HASTA SEVK ETMİYOR SEVK ALIYORUZ
Tüm bunlar olurken Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Hakan Pamukçu’yla yaptığımız sohbet her alanda olduğu gibi sağlık alanında da Batman’ın bölge illeri arasında farklı olduğunu gösteriyordu.
Batman diğer illere hasta göndermekten çok o bölgeden hasta alan bir il diyordu Hakan Bey. Ve henüz hayata geçirilmese de güzel hedeflerinden bahsediyordu bize. Demiryolunun diğer tarafında ciddi bir hastane ihtiyacı olduğunu ve 200 yataklı bir devlet hastanesi kurmayı arzuladıklarını ve bu yönde planlar yaptıklarından bahsediyordu.
Doktor ve sağlık çalışanlarının şikayetten çok, teşekküre ihtiyacı olduğunu belirten Hakan bey, mütevazi, güler yüzlü ve nazik tarzıyla eleştirilerimizin önünü kesiyor dilimizi bağlıyor.
Zorunlu hizmeti biten doktoraların Batman’dan ayrılmak konusunda diğer bölge illeri gibi olmadığını ve diğer illerdeki doktorlar gibi apar topar gitmeye çalışmadıklarını belirtiyor. Bunun önemli bir tespit olduğunu düşünüyor ve son kaç aydır bölgede yaşadığımız çatışmalı halin içinde Batman ve Batmanlıların daha sağduyulu davranmasına bağlıyorum bu sonucu.
Batman’a Eğitim ve Araştırma hastanesi kazandırılmasıyla ilgili de önemli bir tespitte bulunuyor ve diyor ki, biz Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ekipman olarak altyapısını ve hekim kadrosunu hazırlarken basın ve STK’ların da bu talebi daha bir gür sesle seslendirmesi gerekiyor, bu talebe dair baskı oluşturması gerekiyor. Bürokrasi yetmez diyor.
Haklı ve önemli bir tespit bu, umuyorum ki bu konuda en kısa zamanda bize sonuç aldıracak bir talep baskısı oluşturabilir ve Batman milletvekillerinin bunu Batman’a kazandırmasını sağlarız.
