Üç aylık sıcak yaz tatilinin ardından okullarda ziller yeniden çaldı.
Tatil imkânı bulup Batman dışına çıkanlar için üç aylık tatil iyi geçti denilebilinir.
İmkânı olmayan veya mazeretleri olduğundan Batman dışına çıkamayanlar için iyi bir yaz tatilinin geçtiği söylenemez.
Sosyal mekân yetersizliği, kurumların yaz tatilini değerlendirmeleri için çocukları umursamazlığı ve bir de kavurucu ve bunaltıcı yaz sıcağıyla birlikte Batman’da yaz tatilinin hangi şartlarda geçtiğini tahmin edersiniz.
Genç ve çocuklar ise maddi imkânsızlıklardan dolayı yaz tatilini çok ağır şartlar altında çalışarak geçirdi.
Tatil süresince en fazla göze çarpan şey, çöplerden kâğıt ve plastik maddeleri çıkaran çocuklardı.
Çöplükten harçlığını çıkarma çabasında olan öğrencilerin minik kirli elleri, bir bakıma sosyal devletin ve bu kentin ayıbıdır.
Gün boyu çalışmak zorunda kalan çocuklar için okulların başlaması ile birlikte daha yorucu bir maraton başlıyor. Çünkü bundan böyle yarım gün okulda yarım günü ise geçim derdi peşinde koşarak geçirecekler.
Yeni eğitim ve öğretim dönemi, sancılı ve biraz da farklı başladı.
Sancılı diyoruz çünkü yeni eğitim öğretim dönemi, MEB’de bir ay önce başlayan idareci atamaları tartışması ve yine atanamayan öğretmenlerin eylemleri gölgesinde başladı.
Farklı bir başlangıç demememize gelince öncelikle Batman merkezde onlarca yeni okul inşa edildi, ilk kez okul başlama döneminde andımız okunmayarak öğrenciler sınıflara alında.
MEB’de bu sene çok önemli bir gelişme daha yaşandı. İlk kez Kürtçe öğretmenliği için de atama kadrosu açıldı.
Sayısal olarak beklenen düzeyde kadro açılmadı ancak bir ilk olması açısından önemli bir gelişmedir.
Eğitim ve öğretim dönemde öğrencileri bekleyen sorunlara gelince.
Devletin güya ücretsiz olarak verdiği kitaplar yük olmaktan başka bir işe yaramayacak, çünkü çoğu öğretmen bu kitapları yetersiz görerek öğrencilere yardımcı kaynak adı altında parayla kitap ve dergi satın aldıracak.
Güya öğrencilerin eksikliklerini gidermeleri için hafta sonu kurslar açan okullar, bunun karşılığında bir özel dershane gibi para alacak.
Tabi parası olmayan öğrenci bu kurslardan yararlanamayacak.
Okul etrafındaki çeteler yine öğrencilerin yolunu gözleyerek haraca bağlayacak.
Uyuşturucu satıcıları okul çevrelerinde yine tezgâhlar açarak çocukları madde bağımlılığı batağına düşürmeye çalışacaklar.
Okul servisleri, minibüslere kapasitenin üstünde öğrenci bindirdikleri yetmiyormuş gibi bir de hız yapacaklar.
Ayrıca Irak, Suriye ve Afganistan’dan Batman’a göç eden çocukların eğitimi ile belirsizlik de can yakıyor.
Okullara yaya olarak gidecek çocukları da trafikte büyük tehlikeler bekliyor.
Bu sıraladığımız sorun ve sıkıntıların yetkililer tarafından dikkate alınması gerekir.
Bu sorunlar yıllardır bilinmesine rağmen neden hiçbir önlem alınmamaktadır?
Merak ediyoruz Emniyet, Milli Eğitim ve Belediye okullar açılmadan önce bir toplantı yapıp, sorunları masaya yatırıp sorunların çözümüne ilişkin önlemleri aldılar mı?
Keşke “evet toplantı yapıldı ve önlemler alındı” diye bir cevap verilseydi.
Ama inanın her alanda olduğu gibi eğitimde de her şey plansız ve programsız yürüyor.
Böyle yürüdüğü için eğitimde istikrar ve başarıyı sağlanamıyor.
Devletin yaklaşımı yıllarca hep aynı.
Eğitime yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır.
Bakın okullar açıldı kaç işadamımız ve kaç kurumumuz öğrenciler burs veriyor?
Kaç pankart gördünüz Batman sokaklarında öğrencilere yeni dönemde başarı dileyen?
Aslında bu iki örnek bile ne kadar eğitime önem verdiğimizin ispatıdır.
Daha fazlada lafı uzatmanın manası da yok
