ZİYANSA ZİYAN

09-05-2017

Dünyada en fazla güvendiğim ve kadim dost olarak kabul ettiğim Hasan Argünağa’yı iyi tanıyan biri, geçenlerde kendisi ile karşılaşmamızda bu güne kadar hiç düşünmediğim bir söz söyledi ikimiz için.

Öyle çok fazla oturup sohbet etmediğim, samimi olmadığım bu kişi, hal hatır sorduktan sonra  “Hasan Argünağa ile birlikte ikiniz bu şehirde ziyan oluyorsunuz” dedi.

Bu tespite doğrusu çok şaşırdım önce.

Sonra düşündüm ve biraz da hak vermedim değil.

Gerçekten de ikimiz, farkında olmadan kendimizi çok yıprattık.

Adeta bu şehre ömrümüzü verdik.

Birbirimizle 25 yıl önce yolumuz ilk olarak gazetecilik mesleğinde kesişti.

O gün bu gündür birçok alanda gönüllü olarak Batman’ın hamallığını yapıyoruz.

Hiç bir karşılık beklemeden,

Bir beklenti içine girmeden,

Kimsenin bizi takdir edip alkışlaması beklentisine girmeden canla başla çalıştık, çabaladık. 

Çoğu zaman bu yoğun tempo içerisinde ailemizi ve dostlarımızı ihmal ettik.

Gün geldi ailelerimizin, bize “savunduğunuz değerler kadar bizi de zaman ayırın, sahiplenin ve sevin” dediği oldu.

Yaptığımız her işte her zaman içtenlikle ve yüksek bir moralle çalışıp, kendimizi de çevremizi de ihmal ettik

Bu süre zarfından ne kimseden talimat aldık ne de kimseye kul köle olduk.

Vicdanımızın sesi ile sadece ve sadece Allah rızası için çalıştık çabaladık.

Tarafsızlığımız ve ilkeli duruşumuz birilerinin işine gelmedi ve hala gelmiyor tabi.

İkimizi de oraya buraya yaftalamaya çalışanlar oluyor zaman zaman, çamur at izi kalsın misali.

İnsanız ve ikimiz de duygusalız. Elbette kırıldığımız, üzüldüğümüz oldu ancak hiçbir zaman doğru bildiğimiz yoldan sapmadık.

Kin ve nefret beslemedik,

Yaşanabilir bir çevre,

Kültürel mirasın yaşatılması ve korunması,

İnsan onuru ve hakları mücadelesi,

Zor durumda kim olursa olsun imdadına yetişmek,

Sivil toplumun desteklenmesi ve gelişmesi,

Yaşadığımız şehre karşı aidiyet ve sahiplenmenin artması,

Toplumsal barışın sağlanması için canla başla benden daha çok o-da Hasan Argünağa mücadele etti, koştu ve yoruldu.

Başta da söylediğim gibi hiçbir beklenti içinde olmadan bütün bunları sadece ve sadece Allah rızası için yaptı.

Bu yüzden kadim dostum Hasan Argünağa için ne kadar metih dizsem ve böyle bir hamal arkadaşım olduğu için ne kadar gururlansam azdır.

Çünkü gerçekten Hasan Argünağa özelliğinde bir insan daha tanımıyorum bu şehirde.

Dün biri aniden karşıma çıkıp “ziyan oluyorsunuz” dememiş olsaydı belki bu yazıyı yazmayacaktım da.

Ama iyi ki karşıma çıktı ve bu sözleri söyledi.

Söylememiş olsaydı gönüllü çalışmaları ile örnek olan Hasan Argünağa arkadaşımın ne kadar da mütevazı olduğunu bilmeme rağmen yazmayı akıl etmeyecektim.

Son söz olarak ziyansa ziyan, harcanmaksa harcanmak… Biz yaşadığımız sürece gönüllü hamallar olarak şehrimizin hizmetinde olacağız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?