TOV EKOTOPYA CAFE: SIRADAN DEĞİL, SIRADIŞI

Çok farklı, sıra dışı bir mekâna gitmek üzere yola koyuluyoruz bu sayfamızda. Bahçelievler Mahallesi’nde Atatürk Parkı’nın hemen arkasında olan “Tov Ekotopya Cafe”ye konuk oluyoruz. Mekânın sahiplerinden Vedat Çelebi, Ayşegül Ruspi rehberliğinde ve değerli arkadaşımız Roşeng Rojbîr’in de katkılarıyla keyifli bir sohbet eşliğinde başlıyoruz bu güzel mekânı tanımaya.

MERAKLI BAKIŞLARA HAPSOLUYOR

Önünden geçen birçok kişinin meraklı bakışlarına hapsolduğu gibi, benim de tesadüfen önünden geçerken meraklı bakışlarıma hapsolan “Tov Ekotopya Cafe” içeri davet eder gibi baktı bana. Hal böyle olunca bu farklı, sıra dışı mekâna girmem gerektiğini düşündüm ve bu muhteşem mekâna konuk oldum. Tek kelimeyle bayıldım!

19 MAYIS 2014’TE BATMAN’LA TANIŞTIK

Adı gibi dekoru, konsepti ve görünüşüyle de farklı olan bu sıradışı mekân, 19 Mayıs 2014’te Vedat Çelebi, İhsan Gümüşten ve Miraz Rûspî yönetiminde Batman halkının hizmetine açılıyor.

ROMANDAN ESİNLENDİK

İlk olarak mekânın ismini merak ediyor, anlamını ve çıkış noktasını soruyorum Vedat Çelebi’ye. Çelebi, yazar Ernest Callenbach’ın “ekolojik hayat anlayışı” ekseninde yeni bir bağımsız ülke kuran insanların, hayatını anlattığı romanından esinlenerek mekana, bu ismi verdiklerini belirtiyor.

SANATIN VE EKOLOJİNİN MERKEZİ

Dışardan bakıldığında herhangi bir mekan gibi görünen (benim de öyle gördüğüm) ama aslında bunun ötesinde anlam taşıyan, totalde sanatın ve ekolojik çalışmaların görüldüğü bir merkez burası. İlk etapta konseptiyle daha sonra da amacıyla dikkatleri üzerine çeken bu mekânın öyküsünü merak etmekle birlikte, mekanın yaratıcılarından bu merakımı, gidermelerini istiyorum.

Bu doğrultuda Ayşegül Rûspî (Miraz Rûspî’nin eşi) “arkadaşlardan ekolojik çalışmalar üzerine bir şeyler yapmak adına teklif geldi bize. Düşününce, neden olmasın dedik ve başladık çalışmalara. Neydi, bu ekolojik çalışmalar? Ekoloji, doğal deterjan ve temizlik ürünleri, kompost, perma kültür tarım yöntemleri ve ekolojik yerleşim atölyeleri” cümleleriyle öykünün ekolojik kısmını anlatıyor.

EKOLOJİK MERKEZE ÇEVİRME ÇABASINDAYIZ

Ardından Rûspî, bu ekolojik çalışmaları “Örneğin dekorumuzu inşaat paletleri, moloz yığınları gibi geri dönüşüm malzemeleriyle tasarladık. Mutfakta kesinlikle dondurulmuş, hazır gıda kullanmıyoruz. Gelen konuklarımıza, kendimiz pişirip yemekleri sunuyoruz. Mevsim sebze ve meyvelerini kullanıyoruz.

Aynı şekilde yine doğal deterjan çalışmalarımız var: Doğaya, çevreye zarar vermeyen deterjan, üzerinde çalışıyoruz.‘Kompost’ denilen çalışmamızda da; doğal atıkları, gübreye dönüştürdüğümüz bir çalışmamız var. Kısacası elimizden geldiğince burayı, ekolojik bir merkeze çevirme çabasındayız” örnekleriyle somutlaştırıyor.

BATMANLI GENÇLERE FAYDALI OLMAK İSTEDİK

Vedat Çelebi de öykünün sanat kısmını anlatıyor ve sanatla ilgilenmeyi, sanat adına bir şeyler yapmaktan zevk aldığını dile getiriyor. Bu doğrultuda hem kendisinin hem de ortaklarının, Batmanlı gençlere faydalı olmak istediklerini, bu bağlamda çalışmalar yürütmek için “Tov Ekotopya Cafe”yi hizmete açtıklarını belirtiyor.

SANATIN HER ALANINDA AKTİVİTELERİMİZ VAR

Vedat Çelebi bu sanatsal çalışmaları tiyatro, yaratıcı drama, edebiyat, sinema, müzik, felsefe, fotoğraf ve heykel atölyelerinde yürüttüklerini belirtiyor. Edebiyat mezunu olan Vedat Çelebi, bu atölyelerdeki hocaların hepsinin alanlarında uzman oldukları hatırlatmasını da yapıyor bize.

ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERİMİZ DE OLUYOR

Çelebi, atölyelerde yaptıkları çalışmaların yanı sıra, konserler düzenlediklerini (davetiye usulü), sinema salonunda film gösterimi yaptıklarını, ayda bir kere olmak üzere Kürt / Türk edebiyatından bir yazarı ( 20 Aralık 2014’te Kemal Varol, konuk) konuk edip tanıtarak imza günleri gibi çeşitli etkinliklerde bulundukları bilgisini veriyor.

ÜRÜNLERİMİZ KESİNLİKLE “HAZIR” DEĞİL

Sadece görünüşü itibariyle değil, içeriğiyle ve misyonuyla da çok renkli olan, üniversite öğrencilerini, yazarları, şairleri, oyuncuları… kısacası kendi gibi renkli kişileri ağırlayan

 “Tov Ekotopya Cafe” gelen konuklarına menemen, makarna çeşitlerini, ev kavurmasını, patates cipsi ( endilerinin yaptığı) ve tost, içecek olarak da asitli içeceklerin dışındaki içeceklerin çoğunu, taze sıkma meyve suları, taze limonata (el yapımı), çay, kahve, ayran (hazır değil, kendi yaptıkları) vb. içecekleri ikram ediyor.

Mutfakta olan Ayşegül Rûspî, (Miraz Rûspî’nin eşi) misafirlerine sundukları bu yiyecek ve içeceklerin kesinlikle dondurulmuş gıda olmadıklarının altını çiziyor.

ZORU BAŞARDIK

Böyle bir yere; alışılagelmişin dışında bir mekâna gelenlerin tepkisini merak edip sorduğumda Vedat Çelebi “Genel anlamda çok güzel tepkiler alıyoruz. Yurt dışından internet sitemizden, bizi görüp kutlama mesajları atanlar var. Gelip görmeyi çok istediklerini belirten mesajlar atıyorlar. Turistlerin uğrak yeri olduk. Batman’a gelen turistler, buraya uğramadan Batman’dan ayrılmıyor. Bunlar bizi, son derece mutlu ediyor. Batman’a gelince; alışkanlıkları kırmak, zor oluyor. Bu zoru, başardığımıza inanıyorum ben. Aldığımız tepkilerden, anladığım kadarıyla benimsemeye başladılar bizi” diyor.

Ve ekliyor “Biz, hitap ettiğimiz kitleyi biliyoruz. Çok düzgün, kendini bilen ve amacı olan insanlar, buraya geliyor. Konuklarımız burada dolu dolu, çok keyifli zaman geçiriyor. Ve biz gelen konuklarımıza, kesinlikle müşteri sıfatıyla bakmıyoruz. Bir arkadaşımız, bir misafirimiz edasıyla ağırlıyor; onlara hizmet ediyoruz. Batmanlı gençlerden, bir kere olsun gelip konuğumuz olmalarını, bir çay-kahvemizi içmelerini istiyorum. Eminim ki devamı gelecektir”

DEKORUMUZ ESKİ, KULLANILMAYAN MALZEMELER

Kalitesinden ve misyonundan ödün vermemeyi hedefleyen bu egzotik mekana, renkli kapısından bahçesine giriyorsunuz. Bahçenin girişinde havuz, ağacın dallarına yerleştirilmiş küçük renkli şemsiyeler; yan tarafında da ağaçlar, çardak ve inşaat paletlerinin birleştirilmesinden oluşturulmuş masa, sandalye ve sedirler var. Bahçeden geçerek kafe için ayrılmış, birinci kata giriyorsunuz. 4 oda, mutfak ve lavabodan oluşan bu dairenin girişine, odun sobası kurulmuş. (diğer odalar, elektrikli sobalarla ısınıyor) Odaların renkleri farklı olmakla birlikte, kimi odaların duvarları taştan. Okumayı sevenleri de düşünen “Tov Ekotopya Cafe” yaratıcıları, bir odaya da kitaplık kurmuş. Yaratıcılıklarının sınırlarını zorlayan Vedat Çelebi ve ortakları, araç lastiklerini boyayıp üst üste dizmiş, üzerine de cam bırakarak, masa görünümü vermiş bu lastiklere. İnşaat artıklarından yapılan sandalye ve sedirler, kurulmuş kahverengi zemine. Anlayacağınız dekor tamamen eski, kullanılmayan malzemelerden tasarlanmış.

Bu sevimli mekanın, 2. katı ise atölye çalışmalarının gerçekleştirildiği kültür sanat merkezine ayrılmış. 3. katı da teras olarak kullanılıyor.

KENDİNİZİ KEŞFETMEK İSTİYORSANIZ “TOV EKOTOPYA”YA GİDİN!

Kendinizi keşfetmek, gizli, saklı kalan yanlarınızı ortaya çıkarmak istiyorsanız, arkadaşlarınızı, dostlarınızı sıradan değil de sıradışı bir yere götürmek istiyorsanız, gönlünüzün, aklınızın doyacağı adres arıyorsanız ya da kendinizle baş başa kalmak istiyorsanız aklınıza,  “Tov Ekotopya Cafe”den başka bir yer gelmesin. Dahası kaliteyi arıyorsanız, ne yapacağınızı biliyorsunuz? Rotanızı, doooğru “Tov Ekotopya Cafe”ye çeviriyorsunuz. Müdavimlerinden olacağınıza eminim.

“Tov Ekotopya Cafe” güler yüzlü, hoş sohbetli 5 personeliyle 08.00–24.00 saatlerinde sizleri ağırlamak için beklemektedir.