Ne de çoklar değil mi?
Elini sallan 50’si…
Biri gider, gelir birisi.
Adeta gökten yağmış gibi.
Öyle bir kent ki Batman;
Billboard delisi.
Nüfusa oranlasan,
Paydanın, Pay’a eşit düştüğü bir kesir biçimi…
Üniversite Öğrencileri için çarpıcı bir tez konusu,
Sosyolog ve Psikologlar için de araştırılacak en ciddi vakalardan biri.
“Billboard bu ya… Abartıyorsun”
Sakın demeyin!
Araştırmalar diyor ki;
İnsanın ruh halini de ciddi ciddi etkiliyormuş.
Az olmalıymış.
Ya da hiç.
Tek renk olmalı.
Ve de düzenli…
Öyle, saldım çayıra, Mevla’m kayıra, değil yani!
Ondan demek ki,
Benim de son zamanlarda artan agresifliğim.
Yaya yolunu kapatması da yanında işkence promosyonu…
…
Bence bu işin üzerine TÜİK de eğilmeli,
Batman’da kaç kişiye bir billboard düşüyor, araştırmalı.
Denizde kum, bizde billboard.
Bizimki, böyle bir aşk hikâyesi.
Ama platonik.
Billboarda sorsan, bizimkisi saplantı.
O da bunu anlamakta gecikmedi.
Bilmiyorlar ama
Sayısı bu kadar çok olunca, önemi kalmıyor hiçbir şeyin.
Başka kentlerde ara ki bulasın.
Buldu mu merak edip bakarsın.
Bizimkiler ise koca bir familya.
Turgut Özal Bulvarı’nda boylu boyunca yatıyorlar.
Utanmasalar, kafamızda bitecekler.
Evimizin balkonunda ya da…
Allah korusun…
Şeytanın kulağına kurşun!
Hepsi de tonla para.
Hem billboardlara ödenen kiralar
Hem de o reklâm afişlerine ödenen paralar
Boşa gidiyor boşa…
Bu kadar çok olunca, okunmuyorlar da çünkü.
Anlayacağın;
Nerden baksan tutarsız
Nerden baksan ahmakça…
