EL DEĞMEMİŞ SORUNLAR

13-10-2015

Seçilmek için bir aydır siyasiler tarafından seçim propagandalarında harcanan paralarla yeni bir Türkiye inşa edilir dersem abartmış mı olurum?

Sahneye çıkarlar, limitsiz, sınırsız, vaatlerde bulunurlar. Muhtar adayından, belediye başkan adayı, milletvekili adaylarından tutun da parti meclis adaylarına kadar.

Sorunlardan söz ederler. Afakî ve hayali çözümler üretirler. Pembe tablolar çizerler. İşsizliğe çözüm bulurlar, ekonomiyi düzeltirler. Kalkınmış, sorunsuz bir Türkiye modeli çizerler seçilmeleri halinde.

Durum tespitine gelince: seçimler bitmiş, seçilen seçilmiş. Ceylan derisinden yapılma koltuklarına oturmuşlar. Keyifler kıyak mı kıyak.

Barack Obama’ya ulaşırsınız, onlara ulaşamazsınız. Yok efendim toplantıda, yurt dışında, kongrelerde. Aramış olduğunuz, oy verdiğiniz siyasileri hak getire yok da yok.

Bizler bu oltaya hep takılırız, uslanmayız, ders almayız. Bile bile bu oltadaki minik yem parçasına aldanır, hep avlanırız.

Parti ayırt etmeksizin söylüyorum. Yollara bakın, çakır çukur, arabaların amortismanlarını kıracak nitellikte.

MOBESE kameralarının çoğu çalışmıyor. İmar sorunu halen gerektiği gibi çözülmedi.

İşsizlik rakamları ise gerçek, vatandaştan gizleniyor ama oldukça yüksek.

Trafik levhaları ve yön gösteren tabelalar eksik mi eksik.

Musluktan akan sular asla içilebilir nitelikte değil, test edin. Tahlile götürün, içinde yok yok.

Okul çevresindeki büfeler, dönerciler sağlıklı ve hijyen değil, denetlenmiyor.

İl Sağlık Müdürlükleri, çevre sağlığı teknisyenleri ne iş yaparlar? Fırınlarda hamam böcekleri geziyor, ekmeğin gramajları eksik, halkın güçlükle almış olduğu kuru ekmeği bile çalıyorlar.

Bu ülkede el değmemiş, daha jelâtininde duran sınırsız sorunlar var.

Ne ilgilenen var, ne araştıran, ne de çözen.

Birileri çıkıp da bu tezimi çürütsün.

Makam sevdası, koltuk rahatlığı, elde edilen siyasi kariyer, vatandaşa adeta “kendim ettim, kendim buldum” şarkısını tekrarlatıyor.

Kullandıkları dil, argo, tehdit ve seviyesiz bir tarz. Biz vatandaşlar bunları hak ediyor muyuz? El cevap, peki hak etmeseydik.

Bu muhterem zatlar, aydan, venüs’ten sipariş edilmedi ya, bizler bunları seçmedik mi?

Kayıtsız şartsız yalanlarına inandık. Söylemlerini filtrize etmedik.

Seçilmişleri habire seçmeye devam ettik. Bulundukları makamlarda yosun tuttular adeta.

4 yılda, 5 yılda önümüze getirilen oy sandıklarının hakkını veremedik.

Amazon kabilelerin yaşam tarzını özler, benimser hale geldik dersem, bilmem ki bana katılan olur mu?

En azından onlarla aynı gezegeni paylaşıyoruz ama onların sorunları bizimki kadar çok değildir.

Modern görünümlü, materyalist bir yaşam tarzından kaçan ünlü Ressam Gogen “ilkelliği arıyorum” diyerek Tahiti’de ormanlarda sürdürmüştü hayatını. Zira insanoğlunun el değdirdiği her şey tahribattı, başka da bir şey değil.

Natürel olan her şeyi yitirdik. Kendi başımıza, kendi ellerimizle getirmiş olduğumuz bu siyasiler yok mu?

Kalın sağlık ve sevgiyle, saygıdeğer Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?