Göç sosyal sosyolojinin kapsam alanında yer alan önemli bir atraksiyon olup; bu önemli konuda tarihin bizlere sunduğu ve yine tarihe geçmiş birçok göç hareketleri söz konusudur.
Göçleri isimlendirmek gerekirse ilk akla gelen savaşlarda kitleler halinde göçler söz konusudur. Ölüm ile yaşam arasında verilmesi gereken hüzün dolu bir karar.
Konforlu bir yaşam uğruna gelişmekte olan ülkelerden diğer kalkınmış ve ekonomisi çok düzgün ülkelere yapılan göler de yok değildir. En belirgin örneği texastan, Meksikadan, Küba’dan ABD ‘ye yapılan göçler örnek verilebilir.
Yine Suriye’den ülkemize yapılan göç ise savaştan kaçma ve hayatlarını kurtarmak için yapılan göç demografik olarak hiç de az sayılmayacak miktardadır.
Bu göç hikâyesini sınıflandırmak gerekirse ülkemizi adeta bir bir köprü olarak kullanmak isteyip Türkiye’den de A.B.Ülkelerine gitmek isteyen Suriyeliler amaçlarına ulaşanların olduğu gibi binlercesi de ne yazık ki denizlerde batarak hayatlarını kaybettiler.
Hafızalarda derin iz bırakan Aylan bebeğin görüntüsü Dünya’da adeta ses getirdi. Kolay kolay da unutulacak gibi değil.
Yine bir kısım Suriyelilere de TC. Vatandaşlığı verilerek ülkemizde kaldılar.
Göçlerin nedenlerine gelince sosyal nedenler, Savaş nedenler, Ekonomik nedenler v.s ancak iç ve dış göçlerde yok değil köyden kentlere de yapılan göçler de vardır.
Endüstrileşen batılı ülkeler ortaya çıkan iş açıklarını kapatabilmek için gerek direkt gerekse de indirekt kendi ülkelerine göç eden adeta 3.Dünya ülkelerine ait insanları kabul edip çalıştırdılar. Daha sonra bu konuda doyuma ulaşınca rakamsal olarak aşırı kısıtlama ve göç yasağını getirdiler.
İnsanlık tarihinde en belirgin ve dram dolu sahneler yaratan Afrika’dan siyahileri adeta esir alarak on binlercesini köle olarak ülkelerine götüren emperyalist ülkeler de tarihe kara notlar düşürdüler Kunta kinte sınıfı oluşturdular.
Irk ve sınıf ayırımı yapan bu batılı ülkelere karşı mücadele eden ve özgürlük mücadelesi veren Malcom X unutulacak gibi değil. Daha sonra suikast sonucunda onu şehit ettiler.
Zorunlu göç söz konusu olduğu gibi gönüllü göçler de vardır. Yasal yollarla daha konforlu bir yaşam uğruna gidip yerleşen kitleler de yok değil. Bazen de afetler, salgın hastalıklar ve coğrafi şartlar yüzünden de göçler meydana gelmiştir. Bu göç sınıflarına eğitim ve beyin göçünü de katabiliriz.
Göç edenler beraberinde maddi manevi değerlerini de beraberlerinde götürmeyi ihmal etmediler. Toplumlar karşılıklı olarak bir birlerinden bir çok anlamda ve bir çok konularda birbirlerini etkilediler. Hatta evlilikler de söz konusu olmadı değil.
Bitirirken şunu da yazmadan geçmek istemem.
Bir ata sözümüz var. “Bülbülü altın kafese koymuşlar bülbül ah..vatanım ‘’ diye sızlanmış ve özlemini dile getirmiştir.
Yine bir başka ata sözümüzle son veriyorum. ‘’Ana gibi yar vatan gibi diyar olmaz ‘’
işte bu iki ata sözü çok anlamlı anlamlar içeriyor.
Anlamak isteyenlere.
Bilmem ki anlatabildim mi ?
Kalın sağlık ve mutluluklarla değerli Batman Sonsöz okurlarımız ve değerli siz Batmanlılar.
