AŞIĞIN RUH VE BEDEN HALİ

AŞIĞIN RUH VE BEDEN HALİ
03-08-2021

- Anılar mezarlığımdan -

Aşk : Üç harften oluşan bu sözcük bilmem ki kaç üç yıla, kaç üç yüz yıla sığar?

Anlatılması, anlaşılması konusunda aklı selim olan bir  bilen var mı?

Bildiğini sananlar hatta tarif edenler salt gerçeği yansıtabilmişler mi?

Kolay mı aşk’ın ruhsal ve bedensel halini anlatmak gerçekten kolay mı?..

Ey sevgili! Ey aşk!

Gönül kapımı çalma. O kapı ki sana sonsuz dek hep açıktır ve açık olarak kalacaktır. Sen yeter ki gel kayıtsız şartsız ve kuralsız olarak gel ama sen ‘’Sen ‘’ olarak gelmeyi bil. Gelirken gitmeyi asla düşünmeden gel. Öyle bir gel ki dönüş yolun hep kapalı olsun. Geleceksen işte öyle gel.

ALLAH’ım

Sen tek ve yalnızsın

Senin yalnızlığınca ben de yalnızım

Seni sevmeyen yok

Beni ise hiç seven yok

Ben sana aşığım ve çok seviyorum seni

Hani sen de beni sevsen ve yanına alsan

İkimiz de kurtulsak bu yalnızlıktan

Ve beni yanına alsan

Sen de kalsam aciz ve aşık bir kulun olarak

Beni ancak sen anlarsın başka da hiç kimse

Ben onu çok sevdim o evlenip gitti

Şimdi ben de mektupları,

Ve siyah beyaz resimleri kaldı.

O şimdi yaşanmışlıklar da bir kabir oldu

Ben adını anılar mezarlığı koydum.

09 - EYLÜL - 1971 - MEHMET EKMEN- MARDİN -

Aşık olunca ilk evre uykuyu hak getire. Gözler tavana bakar da durur. Yatılan yer yatak mı?

Yoksa bir makber mi? İşte bunu aşıklar bilir yalnızca aşıklar. Yazılan şiir’lerde temalar değişir yılanın kabuk değiştirdiğince değişir. Sözcükler ağlar dizeler isyanda olurlar. Şiir kendini yazdırır. Aşık sadece kalemi tutar. Renk değiştirir beyaz sayfalar. Sonra ses tonu dramlaşır aşığın tıpkı giysilerinin renkleri değiştiğince. Yürürken yaralı bir güvercin edasıyla kanat çırparcasına yürür. Her tür davranışı sesinin rengi adeta sessiz çığlıklar atar durur. Duyun beni ben aşık ve kalbinden yaralı biriyim artık sormayın halimi nicedir diye modunda olur aşık.

Bakar bakar da göremez hiç bir şeyi hiç kimseyi o sevgiliden başkasını. Bir görse bir görebilse onu hayat bayram olur Dünya adeta cennete dönüşür ama görse, görebilse.

Kalabalıktan uzaklaşır aşık zaman adeta sıfırlaşır aşık için. Bir kayanın dibinde oturur tek başına veya uzak bir ağacın altında gözleini kapar düşünür durur. O artık Dünyadan kopmuştur. Bir başka Dünya ya aittir. Tek başına olduğu bir Dünya ya aittir. Nedenli nedensiz gözleri ıslanır, yağmurlanır kendisi bile farkına varmaksızın ağlar da ağlar. İştahtan kesilir. Günlerce yemek yemerse bile aklına yemek gelmez ki.

Bakışları hep onda her nereye baksa onu görür. Başka da kimseyi. İşte böyledir gerçek bir aşığın aşkına olan halleri. O artık kendisi olmaktan çıkmış onda, O olmuştur. Alkol almadığı halde sarhoş olmuş durumdadır. Aşk sarhoşu olmuştur. Acılar içinde kıvranıyordur. En acısı da acılarına bile aşıktır. Adeta hastalanmıştır ve asla halinden şikayetçi olmayıp iyileşmek bile istemez.

SÖYLE NERDESİN?

Seni sordum kuşlara, çiçeklere ve dikenlere

Görmedik dediler hatta görsek bile tanımayız

Sevincimden sarhoş olmuştum ben

Anladım ki kimsenin görmediği bilmediği seni

Sadece ben görüyordum her nereye baksam

Demek ki sen benim için, bana yaratılmışsın.

16 - NİSAN - 1983 - MEHMET EKMEN - DUBLİN-İRLANDA

Gözleriyle değil de gönlüyle ağlayıp hıçkıranların akıttıkları yaş’lara Tanrı şahit olur ve ancak o anlar o bilir neler yaşadıklarını evet ancak O bilir. Başka da kimse. Zaten kimselerin bilmelerine de ne gerek var ne de ihtiyaç.

Ben beni sen de bırakıp gidiyorum dönüşsüzlüğe sakın gelme peşimden sakın gelme deyip gittim ben bile bir daha kendimi bulamamak üzere. Bizler sevmeden, sevilmeden aşk’ın eleğinden elenmeden in-san olabileceğimizi mi sanıyoruz?

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?