NASIL BİR TÜRKİYE?

13-01-2016

Silahların değil kalemlerin fikirlerin konuştuğu yazıp çizdiği hür ve bağımsız adil bir Türkiye, her ırkın, her vatandaşın yekvücut olduğu gerek birey, gerek toplum ve millet olarak seviyeli, donanımlı kalkınmış ve kendilerinden sonraki gelecek nesil ve nesillere gururla miras devredecekleri bir Türkiye idealimde olan bir Türkiye profilini çizmeye, yazmaya çalışıyorum.

Borç alan değil borç veren bir Türkiye.

Kalkınma hamlelerini bitirmiş bilim, teknoloji ve sanayide lider olmuş dünya ülkelerine örnek olan ve kendisine danışılan bir Türkiye.

Rol model alan değil rol model olan bir Türkiye.

Adaletiyle, inancıyla çalışkan ve kararlarıyla her türlü haksızlığı, zulmü durdurabilen Dünyaya yön verebilen sözü geçen saygı duyulan bir Türkiye.

Bizler bunu başaramaz mıyız? Öylesi bir enerji ve potansiyele sahip değil miyiz?

Fazlasıyla sahibiz. İnanmak başarının yarısıdır diğer yarısı da eyleme geçmektir. Peki, bunu nasıl başarabiliriz?

Irkçı olduğumdan değil, fanatik düşündüğümden değil araştırmacı ve planlamayı koordinasyona önem verdiğim için yazıyorum.

Osmanlı Devletini Cihan Şumul yapan faktörler, kurallar mercek altına alınmalı, dikkatle incelenmeli. Günümüze adapte edilecek onca ders, ihtiyacımız olan yönetim ve planlama, idare sistemi, hak, adalet, tebliğ, Allah inancı, teorik ve pratik olmak üzere bütün ibretlerden ders alınması, Türkiye’yi gerçekleştirmekte katalizör rol alacaktır.

Keşke hepimiz Osmanlı Devleti ve kalkınma nedenlerini, yüz yıllarca ayakta kalmasının sebeplerini hakkıyla bilebilseydik.

Bu bilgileri yalan söyleyen ve söyleten organize edilen tarihten değil de Osmanlı arşivlerindeki belge ve bilgilerinden yola çıkarak, onları filtrize ederek araştırma yoluyla öğrenip öğretebilseydik.

Bunları başarabildiğimiz ölçülerde ve imkânlarla şaheser muhteşem bir Türkiye elde edilebilir buna kalben inanıyorum.

Osmanlı dönemindeki hak, hukuk ve adalet, insan hakları, hayvan hakları azınlık olan gayri Müslim hakları en ileri demokrasilerde bile yaşanmıyor. O seviyeye bu modern ve milenyum çağlarda bile o zirveye ulaşılamadı.

Zaten bunca mükemmellik olmasaydı Osmanlı yüzyıllarca ayakta ve sevilen saygı duyulan bir imparatorluk olabilir miydi?

Bir de gezi gözlem yapıp şu an mevcut olan ve flaş ülke konumunda olan bir takım ülkelerin kalkınma nedenleri, ekonomik modelleri, eğitim sistemleri, sanayi hamleleri, bilim ve teknoloji modelleri incelenip araştırılırsa bir takım dersler alınsa fena mı olur? Hiç fena olmaz, olsa olsa istenilen Türkiye elde edilir.

Kalın sağlık ve sevgiyle böylesi bir Türkiye’nin özlemiyle siz saygın Batmanlılar ve Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?