PETROL İŞ, BAKAN BEYE ULAŞAMIYOR!

27-11-2016

Petrol, dünya siyasetine yön veren en önemli faktörlerden biridir.

Ekonomi, strateji ve savaş bilimlerinin en belirleyici etkeni konumundadır.

Yakın zamandaki bütün büyük savaşlar, petrol yüzünden çıkmıştır.

Üstünde kanın aktığı, bombaların patladığı, vahşetlerin yaşandığı her kara parçasının altına bakın, mutlaka petrol vardır!

Biz de maalesef bu kan gölünün tam göbeğindeyiz!

Her tarafımız, petrol ve kan!

Siyah ve kırmızının kombinasyonunu ibretle izliyoruz!

Aslında asıl ibretlik durum, bizim olayları sadece izliyor olmamız!

Çünkü kanın aktığı her kara parçası, ecdadımızın hükmettiği topraklar.

Bu topraklarda akan her damla kan, bizim kanımız.

Yerden çıkan petrol ise başkasının…

Bu nasıl bir denklemdir.

Toprak bizim, ölen biziz, yiyen başkası!

Oyun böyle kurulmuş, asıl aktör olan biz, sadece cenazeleri gömüp sela okumakla görevlendirilmişiz.

Hafif rol çalsak, hemen kafaya tokmağı yer, tekrar oturtuluruz!

Bundan dolayı da ciddi bir petrol politikamız yok-tu!

Şimdi var mı bilmiyoruz!

Yeni Enerji Bakanımız genç yaşına rağmen oldukça donanımlı, girişken ve samimi biri, bazı şeyleri değiştirmekte de kararlı.

Bakan Beyin 90 yıllık enkazı üç-beş yılda çözmesi ise olanaksız.

Bu enkazı kaldırması için öncelikle 90 yılın gerçekten enkaz olduğunu kabul etmesi gerekecek. Bu da çok ağır bir karar…

90 yıl önce fiziki sınırlarımızı çizenler, iç ve dış politika sınırlarımızı da çizmişlerdi.

Yendik diye gurur duyduğumuz düşmanın, şapkasını pantolonunu kravatını giyip, yasalarıyla hükmetmeye, ahlakıyla ahlaklanmaya, bakışıyla bakmaya başladık!

Bu nasıl bir zaferdi?

Onları yendik ama tüm para eden şeyleri onlara bıraktık!

Onları yendik ama tüm para etmeyen şeyleri onlardan aldık!

Olaya buradan bakamazsak, eksik ve yanlış bakmış oluruz!

Çizilen sınırlara ve kurulan sistemlere bakınca asıl savaşın sebebinin ne olduğunu anlamak için daha çok fikir sahibi oluyoruz!

Tüm bu olumsuz tabloya rağmen 1954’te milli petrol şirketimiz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı kuruldu.

Kuruluşundan itibaren bütün olumsuzluklara rağmen büyük özveriyle çalışan, büyük başarılara imza atan, ülkenin en karlı markaları arasında yer alan kuruluş, son günlerde büyük bir kafa karışıklığı yaşıyor.

TP’nin tepe yöneticilerinin, yeniden yapılandırma projesiyle kurumu daha efektif hale getirme çalışmalarına, işçiler ve sendikalar, özelleştirmenin ilk adımı ve küçültme politikası iddiasıyla karşılık veriyorlar.

Kafalar karışık, işçiler ve idareciler kendilerinin ve kurumun geleceğinin ne olacağını tam olarak kestiremiyorlar.

Tepe yönetimin her şey çok daha güzel olacak telkinlerine rağmen, herkeste bir burukluk var. Özellikle TPİC’e devredilecek sondaj, kuyu tamamlama ve sismik personeli oldukça karmaşık duygular yaşıyor.

Kurumun en tehlikeli ve ağır işlerini yapan bu personelin kafasının karmaşık olması Allah muhafaza ciddi iş kazalarına da davetiye çıkarıyor.

Konuyu hafta sonu Petrol İş Batman Eski Şube Başkanı, şimdiki Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Mesut Tekik ile görüştüm.

Tekik, yeni yapılanmanın kesinlikle şirketin menfaatine olmadığını, bunun özelleştirmeye hazırlık olduğunu iddia ediyor ve soruyor.

Madem TPİC bu işi çok daha iyi yapacaktı niye daha önce kendi bünyesinde olan bu şirketi devrettiler?

Kamu personeli olan elemanlar, nasıl özel şirket konumunda ki TPİC’e devredilecek?

Bölgenin en büyük kurumu olan sosyal ve ekonomik alana ciddi katkılar sağlayan Türkiye Petrollerinin, personel sayısının neredeyse yarı yarıya düşürülmesi ne kadar doğru?

Bunları ve daha fazlasını birçok siyasetçi bürokrat ve STK ile paylaştıklarını söyleyen Tekik, ama Bakan Beye bir türlü ulaşamadıklarını ifade ediyor.

Çok yoğun bir gündem içerisinde olduğunu bildikleri Sayın Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ulaşabilirlerse, kendilerini bu konuda ikna edebileceklerini ifade ediyorlar.

Kim bilir belki de bakan bey sendikayı ikna eder.

Bunu bilebilmemiz için mutlaka bir görüşme olması gerekir.

Ülkenin en güzide kuruluşu olan Türkiye Petrollerinin bu muğlâklıkta bırakılmaması, tüm aktörlerle görüşülüp, farklı görüşlerin tartıştırılıp en iyisi hangisi ise onun yapılması gerekir.

Ülkenin Milli Şirketi TP’nin daha aktif, daha efektif, daha etkin ve daha büyük olması en büyük temennimiz!

Büyüklerle savaşmak için büyük olmak lazım!

Petrol sektöründe savaşmadan hiçbir şey kazanılmaz, gerçeğini unutmayın!

Bölgenin ve ülkenin en önemli değerlerinden olan TP’nin hak ettiği konuma getirilmesi dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?