VİCDANLAR SIZLADI

19-07-2016

15 Temmuz cuntacıların rejime olan darbe girişimlerinde hunharca öldürülen rütbesiz ana kuzusu er, rütbeli Mehmetçiklerin siviller tarafından infaz edilmeleri tüm kamunun vicdanını sızlattı.

Unutulacak, görmezden gelinecek gibi değil. Acı oldukça acı.

Aileleriyle birincil yakınlarıyla empati kurularak düşünüldüğünde ortaya çıkan bu acı tablo kişisel görüşüme göre asla unutulacak gibi değil derin izler bırakacak bir vahim durumdur.

Düşünsenize evladınızı vatani görevini yapsın diye türkülerle, halaylarla konvoy olmuş festival edasıyla vatana armağan ediyorsunuz.

Şanıyla, şerefiyle uğurluyorsunuz. O saf, genç emir kulu rütbesinde olan yavrunuz sivillerce öldürülüyor.

Bu eylem rütbelilere yapılsa bir anlamda anlaşılır, hak verenler olur.

Ancak yasaları tanımayanlar, ihlal edenler, kanunları çiğneyenler her an her şey yapabilirler, darbe bile yapmaya kalkışabilirler hatta denediler bile ama Devlet, yasalar, hukuk her suçun karşılığını keyfe keder değil de yine yasaların ''Yasal Olarak'' belirlediği yaptırımlara, cezalara göre uygulamak daha uygarca olmaz mı?

O gençlere, o rütbesiz emir kulu erlere yapılan şiddet, işkence ve daha da ötesi infaz basit bir eylem mi?

Bizler şefkat, sevgi, saygı, koruma, kollama af etmek ya da insana insanlığa yakışır nitelikte davranma his ve güdülerimizi tamamen yitirdik mi?

Onlar esir alınıp kanuna kanun adamlarına ya da ilgili yetkililere teslim edilemez miydi?

Şüphesiz ki darbecilerin püskürtülmeleri beni oldukça sevindirdi.

En azından darbeler tarih oldu, olmalı da.

Gelecek nesillerin bizlerden de daha bilgili, güçlü ve anti ihtilalci olmaları benim özlemim ve dileklerimdir.

Buna rağmen öldürülen o mazlum genç erleri unutmak, görmezden gelmek, yalnız ve yalnız püskürtmeye odaklanmak yeterli olmamalı.

Bir başka pencereden de şöyle bakmak ve düşünmek gerekmez mi?

ABD Fethullah Gülen'i niçin Türkiye’ye iade etmiyor? Çok mu gerek onlara?

Karşılıklı anlaşıyorlar mı? Ver gülüm al gülüm misali.

Diyelim ki dansöz hem de oryantal dansöz ABD vermiyor Gülen'i.

Peki uluslararası yasaların vermiş olduğu anlaşmalar, belgesel, bilimsel kırmızı bir dosya hazırlayıp verdirmek zorunda kalınamaz mıydı?

Ya da başarılı bir diplomasi ile ABD dansözü köşeye sıkıştırılıp mutlaka onu almanın ve yargılamanın tüm yasal yolları tıkandı mı?

Biz ülke olarak, iktidar olarak bu kadar çıkmazda mıyız? Bunu aklım almıyor.

Gülen yargılanıp, kendini savunacak mıydı? Savunacaksa nasıl savunacağını hep merak etmişimdir.

Bu zat-ı muhterem nasıl yeşil pasaport aldı? Bildiğim kadarıyla yeşil pasaport alma hakkı var mıydı?

Bu kadar kolay mı yeşil pasaport almak? Beynimde düzinelerce sorular var Fethullah Gülen ile ilgili.

Darbenin püskürtülmesi ve demokrasimizin korunması demokrasimize olan saygınlık konusunda dünya ülkeleri yanımızda yer aldılar, şahsım ve gazetemiz adına ''thanks to the world'' dersem haddimi aşmış olur muyum?

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?