CORONA MÜCADELESİ

24-11-2020

İngilizce bir deyim hatırlıyorum “No way out” diye. 
Çıkış yolu yok anlamında.

Bu meşhur Covid 19 veya diğer adıyla anmak gerekirse Corona’nın kimi, ne zaman, nasıl yoğun bakımlık edeceği halen net olarak bilinmiyor.
Zaten yeterince bilinip tanınsaydı eğer, bilim insanları onun kodlarını çözüp gereken tedaviyi mutlak ve kesin sonuca ulaştırırdı.
Bir yöntem, bir buluş, bir çare çoktan bulmuş olacaklardı.

İşin garip yönü, halen gizemler ve sorularla, bilinmezliklerle dolu olan bu adeta sırlar dünyası diyebileceğimiz virüs. 
Sanki çok iyi biliniyor, tanınıyor da konuştukça konuşuyorlar ilgililer. Ama sadece konuşuyorlar. 

Yazıp çiziyorlar hatta bu konuda tezler ve bilimsel makaleler yazıyorlar. 
Bilim insanları bu konuda yaklaşık neredeyse bir yıl uğraşıp çalışıyorken meşhur Corona saniye bile boş durmaksızın maksimum hızla sonuca mutlak bir tarzla görevini yapmaya devam ediyor.
Görevli bir misyoner gibi nokta atış yapıyor. 

Yüzbinlerce insanı ex edip kimilerini de kalıcı sakatlıklar ve tahribatlarla yoluna devam ediyor.
Bu arada itiraf etmek gerekirse kimi de farkına bile varmadan taşıyıcı halde hatta yine farkına bile varmaksızın atlatanlar da yok değil.
Ülkemizde Corona Bilim Kurulu, tıbbi önlemler ve vatandaşların uymaları gereken korunma tedbirlerini hemen hemen şahane bir titizlikle yayınlıyor, konferanslar ve tavsiyelerle insanları uyardıkları halde bunlara gereğince uyulmuyor. 
İşte bu nedenle vaka sayıları ve ölüm oranları grafiksel olarak artıyor.

Sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın birçok ülkesinde bu ihmaller devam ediyor. 
Bu arada bilindiği üzere ölüm oranları yükseldikçe yükseliyor. 
Kitleler fazlasıyla vurdumduymaz ve gereken tıbbi önlemleri hayatları pahasına dikkate almıyorlar. Ama Corona bu boşluğu af etmiyor.

Sağlık bakanı çok güzel bir yöntemle baş ediyordu. 
Artışı azaltıyordu ve vaka sayılarını kontrol edip gittikçe azalan bir trendde tutmayı başarmıştı. 
Ancak birçok haklı-haksız nedenlerle; Bakanın önerilerine uyulmadı olay çok dikkate alınmadı bu tür ihmaller elbette Coronayı azdırdı ve vaka sayıları ile ex’ler çoğaldı.
Bilim kurulunu da çalışmalarından ve tıbbi desteklerinden kutlamak gerekir. 

Özellikle de Sağlık mensuplarına gelince inanın yaptıkları fedakârlık ve yoğun çalışmaları hatta ön saflarda “Face to face” yüz yüze ve en önde kendilerine düşen misyonu hayatları pahasına görevlerini fazlasıyla yaptılar, halen de durmaksızın yapmaya devam ediyorlar.

Nihayet Corona meslek hastalığı olarak yasayla kabul edildi. 
Ben de isterdim ki ölen sağlık mensupları unvan aranmaksızın bu konuda ve görevlerini ifa ederken ölenlerin şehit sayılmaları da yine yasal olarak kabul edilsin.
Çünkü onlar hayatları pahasına bu yüce ve ilahi makamı hak ettiler. 

Ümit varım olacağına inanıyorum. 
Ölen sağlık mensuplarına Allah’tan rahmet diliyorum. 
Yakınlarına sabır ve metanet.

Bu zor mücadele tarihe ve tıp alanında kolay kolay unutulmayıp literatüre geçecek geçti bile dersem doğru olur görüşündeyim. 
Dünyamızın bitmeyen gündemi olmuş durumda bu meşhur Corona.

Bir kaç ülkede aşı çalışmaları bulundu ancak net ve kesin pozitif sonuçlara erişmekte sanırım üç beş ay’a daha ihtiyaç varmış yine konunun uzmanlarının açıklamalarına göre.
Felsefi bir deyimle: Başlangıcı olan her olayın ve eylemin mutlak bir sonucu da vardır. 

Bu tez ve görüş Corona için de geçerlidir. 
Zira Corona familyasından olan geçmişte benzer virüsler mutasyona uğrayarak yok oldu. Yahut bağışıklık sistemi onlara set oluyor bilindiği üzere etkileri hemen hemen sıfıra yakın seviyelere indi.
Bu konuda en iyi koruma self korunmadır. 

Yani Bilim Kurulunun ve Sağlık Bakanlığının öneri ve tavsiyelerine uyularak kişi kendini korumakta en aktif yöntemi ve başarısı yine bireye düşüyor maske-mesafe-hijyen ve mümkün olduğunca tüm kurallara maksimum seviyede riayettir.
Kalın sağlık ve mutluluklarla siz saygın Batman Sonsöz okurlarımız ve değerli Batmanlı vatandaşlarımız.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?