İlimizde düzeltilmesi gereken birçok konu ve durum var.
Bunların bazılarına ise acil olarak el atılması gerekir.
Örneğin Siirt-Diyarbakır Çevre Yolunun bir an önce şehir içinden çıkarılması gerekir. Özellikle Beşiri, Hasankeyf kavşağı ile Eski Devlet Hastanesi kavşağı arasındaki yola alternatif bir yolun yapılması gerekir.
Beşiri, Hasankeyf kavşağı ile Eski Devlet Hastanesi Kavşağı arasındaki yol çok işlek bir yol olduğu için her gün kaza olmaktadır.
Söz konusu bu iki kavşak arasındaki yolu şehirlerarası ulaşım için kullanan araçlar olduğu gibi şehir içi ulaşım için kullanan araçlar da bulunmaktadır.
Dolayısıyla bu güzergâh yoğun bir araç trafiğine sahne olmaktadır.
Ayrıca yerleşim yerlerinin sıklığı nedeniyle bu yolda yoğun yaya trafiği de bulunmaktadır.
Bu güzergâh üzerinde düğün salonları da bulunmaktadır.
Düğünlerin burada yapılması yayaların karşıdan karşıya geçiş sıklığını artırmaktadır.
Özellikle yayaların karşıdan karşıya geçişi arasında kazalar yaşanmaktadır.
Yol güzergâhının karanlık olması kazalara davetiye çıkarmaktadır.
Şehirlerarası yol olarak kullanıldığı için pratikte hız limiti olan 50 km/saat kuralı geçerli olmamaktadır.
Şehri çepeçevre kuşatan çevre yolunun bir an önce yapılması gerekir.
Dairesel bir çevre yolu ile şehirlerarası ulaşım şehir dışına kaydırılmış olacaktır.
Ayrıca uzun ve geniş araçların trafiğin yoğun olduğu saatlerde belirli güzergâhlara alınmaması ve kontrolün sürekli yapılması gerekmektedir.
Beşiri, Hasankeyf kavşağı ile Eski Devlet Hastanesi kavşağı arasındaki yola acilen yapılması gerekenlerden biri de üst geçit yapılmasıdır.
Söz konusu güzergâhta maalesef şu ana kadar yeterli üst geçit yapılmamıştır.
Dolayısıyla hızlı seyreden trafikten dolayı araçlar duramamakta ve yayalara çarpmaktadırlar.
Ayrıca akşam saatlerinde karşıdan karşıya geçen yayalar görülmediği için kazalar yaşanmaktadır.
Bunun için yeterli aydınlatmanın bir an önce yapılması elzemdir.
Gelelim başka bir yanlışa veya aksaklığa.
Şehir içi yollarda sürekli bir kazı ve bir çalışmaya şahit olmaktayız.
Bir çalışma ile yollar delik deşik olur.
Şehir içi trafiği aksar, yollar kapanır.
Yollar araç trafiğine kapatılır.
Yollar kazılarak kazı sonucu ortaya hafriyat atıkları saçılır.
Gerekli önlemler alınmadığı için açılan kazıya yayaların düşme riski artar.
Ama burada yapılan yanlışlıklardan en önemlisi de koordinasyonsuzluğun olmasıdır.
Çünkü kazıların ardı arkası kesilmez.
Bir kurum kazı yaparak kendi planladığı işi yapmaya çalışırken koordine olmadığı için diğer kurumların yapması gereken işler o anda yapılmaz.
Dolayısıyla kazı yapan kurum kazıyı yapıp yapması gereken işi bitirdikten sonra kanalı kapatır. Kanal kapattıktan sonra başka bir kurum aynı yolda yeni bir kazı yapar.
İşte bu durum ile söz konusu yollar tekrar tekrar kazılır.
Yollar tekrar tekrar trafiğe kapatılır. Trafik tekrar tekrar aksar.
Doğal olarak vatandaş da bu durumdan rahatsız olur.
Toplumun içinde olduğumuz için vatandaşlar da şikâyetlerini bize bildirmektedir.
Biz de geçmişte dediğimiz gibi tekrar tekrar diyoruz ki işlerin koordine edilerek yapılması gereklidir.
Bunun için de sanırım bir koordinasyon merkezi kuruldu.
Eğer koordinasyon merkezi varsa kurumların yapacağı işleri neden koordine etmez?
Kurumların yapması gereken bir iş ortaya çıktığında diğer kurumlar ile beraber bir toplantı yapılıp ortak bir iş zamanı planlanması gerekmez mi?
Milli servetin heder edilmemesi, trafiğin aksamaması ve yayaların rahatsız olmaması için koordinenin sağlıklı bir şekilde yapılması gereklidir.
