2016–2017 eğitim-öğretim sezonu yarı dönem tatili geçen Cuma günü karnelerin alınması ile başladı. Dolayısıyla iki haftalık dinlenme periyodu başlamış oldu.
Geçen günlerde Vali Bey’in Okul Müdürleriyle toplantı yapıp Batman’ın eğitim konusundaki başarısızlıklarını masaya yatırması hoşuma gitti.
Vali Ahmet Deniz öncesi eğitim sorunları ile ilgili yazdığım yazıları hatırladım.
Eğitim ile ilgili yazdım, söyledim, dile getirdim nafile.
Ancak şu anda görüyorum ki Vali Bey konuya el attı.
Geleneksel Cumartesi kahvaltılarımıza davet ettiğimiz dönemin Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik Bey’e “Batman TEOG, YGS, LYS il sıralamasında neden sonlarda?” diye sormuştum.
Tunceli gibi ulaşım ve eğitim imkânları yönünden Batman’a göre geride olan bir ilin listenin başlarında olması ve Batman’ın listenin sonlarında olması neden bizleri çalışmaya sevk etmiyor?
Bu ve buna benzer soruları Mehmet Çelik’e sordum.
Mehmet Çelik basına yansıyan listelerin doğru olmadığını ifade etti.
Her ne olursa olsun gerçek olan Batman’ın sınav başarı ortalamalarının hiç de iyi olmadığıdır.
Konu sadece Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili olmasa gerekir.
Ailelerin de bir çaba içerisine girmesi gerekir.
Aynı zamanda öğrencilerin de okuma ve öğrenme meyilli olmaları gerekir.
Oysaki eğitime harcanan paralar hiç de az değil. Bugün kırtasiyelerin sürekli müşteri ile dolu olması, öğrencilerin sürekli olarak kırtasiye ve fotokopi merkezlerinde kitap ve kaynak almaları bir para akışının olduğunu gösteriyor.
Aileler de bilinçli hale gelmiş durumdadır.
Öyle ki ilkokul ikinci sınıftan itibaren okullarımız hafta sonu kursu vermektedir.
Aylık 80–100 TL arasında değişen hafta sonu kurslarını birçok veli, öğrencisine aldırıyor.
Devlet okullarında bile bir öğrencinin hafta sonu kursu, okulun ve öğretmenin aldığı ücret, Servis ücreti ile beraber ortalama 300 TL olmaktadır.
Ancak hafta sonu kurslarının İlkokul çağında verilmesi ve kursların veli gelir durumunun iyi olduğu semt okullarında verilmesi ayrıca sorgulanmalıdır.
Veli gelir durumu iyi olan okullarda verilen kursların kenar semtlerde verilmemesi kanaatimce fırsat eşitsizliğine neden olmaktadır.
Ancak şunu da belirtelim Ailenin çocuğunun eğitimi ile ilgilenmemesi ve sadece para vermesi sonuç getirmeyecektir.
En önemli konulardan biri de çocuğumuzu Matematik, Türkçe vs. gibi maddi ilimler ile yetiştirirken ahlakını, terbiyesini göz ardı etmemizdir.
İşin öğretim ve eğitim kısmını dengede tutmamız gerekir.
Ahlaki yönünden eksik olan, manevi yönden kusurlu olan kişilerin maddi başarıları ne Ailesine, ne de yaşadığı topluma katkı verir.
