Yaklaşık 20 gün önce Eski Devlet Hastanesi kavşağında bulunan Soraçan mağazası sabah saatlerinde tüm malzemeleri ile birlikte yanarak kullanılamaz hale geldi.
Yangın uzun süre devam etti. Yaklaşık 5 saat gibi uzun süre devam eden yangın için Diyarbakır Belediye İtfaiyesinden dahi yardıma gelinmişti.
Bunun yanında Gercüş Belediyesi, Kozluk Belediyesi, TÜPRAŞ ve daha birçok kurumun itfaiye aracı geç de olsa gelmişlerdi.
Peki, neden bu kadar itfaiye aracının iştirak ettiği yangın geç söndürülmüştü?
Zira saatlerce simsiyah dumanlar gökyüzüne dağılmış ve şehrin üstünü kaplamıştı.
Bir defa bu mağazanın içinde yangının bu kadar sürmesine neden olacak petrol ürünleri olan benzin, motorin türü yakıtlarda yoktu.
Velev ki, bu tür yanıcı ürünler dahi olsa bu tür yangınlar kısa sürede söndürülebiliyor. Bu tür ürünlere köpük sıkılarak alev boğduruluyor.
O halde yangın neden bu kadar geç söndürülüp zarar ve ziyanın büyümesine yol açıldı? Bunun iyi irdelenmesi gerekir.
Yangının çıkış nedeni konusunda araştırmalar yapılıp rapor düzenlendiği gibi, itfaiyenin yangına müdahalesi konusunda da araştırma yapılıp rapor düzenlenmesi gerekir.
İddialara yönelik olarak konuşacak olursak İtfaiye yangına geç müdahale etmiş hatta geç gelen itfaiye aracında yeterli su yokmuş.
Eğer bu iddia doğru ise sorumluların gerekli cezayı alması gerekir. Zira yangına müdahale konusunda bir plan, program olması gerekir.
Yangın ihbarı geldikten çok kısa bir süre sonra itfaiye aracının bulunduğu yerden çıkıyor olması gerekir. Bu süre Dünya standartlarında ne ise o sürenin yakalanması gereklidir.
İtfaiye elemanlarının her an bir yangın ihbarı gelecek şekilde hazır olması gerekir. Hatta düzenli olarak yangın tatbikatlarının yapılıyor olması gerçek yangınları önlemede etkili olacaktır.
İtfaiyenin düzenli aralıklarla yapacağı tatbikat çeşitli mahallelere ve semtlere yönelik olarak yapılmalı, söndürme ve kurtarma sürelerinin Dünya standartları ile uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
Özellikle Şehrimizde çok katlı binaların olması çıkabilecek yangınlara müdahalenin etkinliğini artırmak adına tatbikat yapılmasını gerektirir.
Bir defa şunu sormak gerekir. Şehrimizde bulunan 15 katlı binalar için itfaiyemiz yeterli midir? Eğer yeterli değilse ivedilikle bu yeterliliği sağlamalıyız.
Şehrimizin en ücra ve en uzak yerlerine itfaiyenin yetişme süresi ne kadardır? Bu süreyi tatbikatlarla ölçmeli ve yangının söndürülmesi adına Dünya standartlarına çekmeliyiz.
Şehrimizin belki de Ülkemizin ortak bir sorunu da her Binada yangın merdiveninin olmamasıdır. Yangın merdivenleri bazı binalarda var bazı binalarda yok.
Yangın merdiveni olan bina sayısı olmayan bina sayısından daha azdır sanırım. Bazı binalarda görüntüde olmasına rağmen uygun değildir.
Belediyenin her ne şekilde ruhsat verdiği bu yangın merdiveni olmayan ya da yetersiz olan binaları tespit edip yapılmasını sağlaması gereklidir.
Onun için Belediye yangın merdiveni tespiti için ekip veya ekipler kurmalıdır. Ekipler ivedilikle sahaya çıkmalı ve binaları gözden geçirmelidir.
Mülk sahiplerine düşen bir sorumluluk var ki yangın koruma sistemlerinin kurulmasıdır. Bu sistemlerin kurulması yangını önleyici etkide bulunacaktır.
Yazımızın konusu olan Soraçan Mağazasında yangın ihbar sistemi ve otomatik yangın söndürme sistemi olsa idi sonuç böyle olmazdı sanırım.
Soraçan gibi AVM ve mağazalarda yangın ihbar sistemleri ve otomatik sprinkler sistemleri kurularak faaliyete geçirilmelidir.
Kanaatime göre bu tür AVM ve mağazalar için Belediye bu tür sistemlerin kurulmasını zorunlu kılmalı ve gerekirse ruhsat vermemelidir.
İşte bu kadar eksik ve yanlış var ise ve çözüm yoluna gidilmiyorsa o halde her taraf yanar, biter, kül olur.
