KRİZLERDEN BESLENENLER...

10-06-2017

 

Bu emperyalist ülkenin emperyalist Başkanı Bay Donald Trump’ın, (henüz makamına oturmadan önce) önsezilerimle ve gazeteci refleksimle, gezegenimizi maceralara sürükleyeceğini yazmıştım.

Gel zaman git zaman adam sanki benim köşemi okumuş ve beğenmişçesine harfiyen yazdıklarımı onaylarcasına kolları sıvayıp adım adım dünyamızı krizlere doğru sürüklüyor.

Kandan besleniyor.

Şimdi de İran’ı, Katarı ve Kore’yi taktı kafasına.

Allah bizleri ve mazlum ülkeleri yani Ortadoğu’yu bu lanetlenmiş adamdan korusun demeden, dua etmeden geçemiyorum.

Bildiğiniz üzere bilgi ve deneyimlerden yoksun gerçek anlamda lider olmayan olamayan siyasiler ne eder ederler de mutlaka kan siyaseti üretirler.

Kahraman olma sevdasına milyonlarca insanı katlederler.

Adam İsrail’in hayrına, menfaatlerine çalışıyor.

Sanırsınız ki adam Amerika’nın Başkanı değil de İsrail’in emir eri.

Ortaya koyduğu her fikir her eylem ve düşüncenin altında direk veya dolaylı mutlaka Yahudi lobilerinin ayak izleri gözüküyor.

Dedim ya liderlik vasfı taşımayan, lider olamayanlar macera peşinde koşmaya devam ederler. Bir şeyler yapmanın peşinde…

Doğru ya da yanlış olması, onun için hiç fark etmeyecek.

Yeter ki kendisinden söz edilsin ve gündemde kalsın.

Bana kalırsa çok tehlikeli işler yapma peşinde.

Tarihte aynı kategoriye giren, aynı ruh ikizi olan ve lider olmaktan fersah fersah uzak bu tür  sözde liderler, gezegenimizi kana buladılar.

Bu tipler mutlaka durup dururken yapay krizler meydana getirip ve bu krizlerden faydalanma yoluna gitmeye çalışırlar.

Hatta bu onların sonlarını getirse bile bunu yaparlar, mutlaka yaparlar.

Katar krizi ve altını doldurmak istedikleri yapay krizle, amaçları ne?

Bundan nasıl bir medet umdukları er ya da geç ortaya çıkacak.

Belge ve eylemlerle biz bu acı gerçeği göreceğiz.

Dilerim ki görmeyelim, başaramasınlar. Ama durum ve gelişmeler bu şekilde devam ediyor.

Aklıma Pakistanlı Muhammed İkbal geliyor.

O batılı dış güçler için hayatı boyunca yazılarıyla, felsefesiyle hep savaştı durdu.

Çok da güzel teşhisler koymasına, bu acı gerçeklerle ilgili fazlasıyla İslam Âlemi’ne belge ve bilgiler vermesine rağmen rahmetliyi aldıran yok, kale alan yok, bu ne kadar da acı bir realite.

Muhammed İkbal der ki: “Allah Bir Kur’an Bir İslam Bir Peygamber Bir”

Ne olurdu Müslüman’lar da olsalardı bir.

Olamazsak bir, hepimizi yok edecekler bir bir, anlamında İkbal’in birçok yazıları var tebliğ ve uyarıcı anlamında.

Pakistanlı bu bilimadamı, edebiyatçı, filozof, yaşadığı yıllarda İngilizleri Pakistan’dan atma harekâtının da öncülerindendir.

Her şeye rağmen doğru ve yerinde olan tespit teşhislerine rağmen İslam Âlemi’nin bir veya birlik olamamaları, ne yazık ki emperyalistlere yarıyor.

Halen bunu anlayamamamızı anlayabilmiş değilim.

Eğer İslam âlemi kendisini koruyacak askeri, siyasi, ekonomik ve kalıcı bir birlik kuramazsa çok büyük bedeller ödemek zorunda kalacaktır.

Geçmişte ödenen bedellerden halen ders alınmayacak mı?

Alınmazsa, ödediğimiz bu bedellerin dizileri çekilmeye devam edilecek ve biz de sadece izlemekle kalacağız!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?