İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ABD tarafından Bağdat havalimanında öldürüldü.
Kasım Süleymani’nin Bağdat Havaalanında olduğu bilgisi Irak’lı yetkililer tarafından ABD istihbaratına verildiği iddia edildi.
Kasım Süleymani ABD ordusuna bağlı SİHA’larla gerçekleştirilen bir operasyon sonucu öldürüldü. Süleymani ile birlikte Haşdi Şabi ‘nin üst düzeyi de bulunmaktaydı.
Kasım Süleymani İran’da büyük bir öneme sahipti. Öyle ki Hamaney’den sonra ismi zikredilen ve ikinci isim olarak lanse edilen biriydi.
İran Şii yayılmacılığının en etkili ismi olan Kasım Süleymani ABD’nin Afganistan’a girişinde ve yayılmasında etkili olan kişi idi.
Aynı zamanda İran’ın Irak politikasını şekillendiren isim olarak anıldı. ABD’nin Irak işgaline stratejik işbirliği ile cevap veren kişi oldu.
Irak’ta bulunan Şii lider Sistani’de ABD’nin Irak işgaline tepki verilmemesini dile getirerek fetva yayınlamıştı.
Ancak Kasım Süleymani ABD’nin Irak işgalinde İran’ın yayılması için yapılan operasyonları yöneten isim olarak öne çıkmıştı.
Kasım Süleymani sadece Irak’ta değil tüm Ortadoğu Coğrafyasında İran Şii yayılmacılığı politikasını yürüten kişi idi.
Nitekim 2008 baharında ABD’li General David Petraus’un bulunduğu bir toplantıda Celal Talabani’ye Kasım Süleymani bir mesaj atmış ve mesajında İran’ın Ortadoğu coğrafyasındaki politikayı kendinin yönettiğini belirtmiştir.
Kasım Süleymani Halep’in harabeye dönüşmesinde İran adına çalışan ve bu işte de başarılı olan kişi olarak görüldü.
Zira Halep harabeye dönüşüp bir kısım insanların öldürülmesinden bir kısmının da kaçıp şehri terk etmesinden sonra Halep’te objektiflere poz vermişti.
ABD yıllarca Saddam’ı da kullandı. İran Irak savaşında Saddam’a kimyasal gaz veren ve Halepçe’yi bombalatan yine ABD idi.
Yıllarca süren İran Irak savaşında binlerce insan öldürüldü. Kimi yaralandı, kimi ise sakat kaldı. Acıyı hem Sünni hem de Şii’ler çekti.
Akabinde Saddam’ın işi bitince Kimyasal gaz var bahanesiyle Saddam’ı devirip çok kötü bir sonla Saddam’ı ortadan kaldırttı.
Aynı şekilde Suudi Arabistan Krallarını yöneten ve Müslümanların kaynaklarını gasp eden ABD işleri bitene kadar Krallara dokunmamakta ve koruyor izlenimi vermektedir.
Körfez Ülkeleri için de aynı şey geçerli olup gerek BAE, gerek Bahreyn, gerekse Kuveyt olsun hepsi ABD çıkarlarına hizmet etmektedir.
Aynı şekilde Sisi’de bir Kukla şeklinde yönetilmekte ve ABD için menfaat aracı olmaktan öte bir ehemmiyet arz etmemektedir.
Tüm Sünni ve Şii idareci ve liderleri kendi menfaatlerine hizmet ettikleri müddetçe yönetimde bırakan ABD işi bitenleri tasfiye etmektedir.
Ortadoğu’da bir dönem Sünni’leri destekleyen ABD bir dönem de Şii İran’ı destekleyip sahaya sürmüştür.
İran’ın desteği ile Afganistan’a yerleşen Irak’ta istediği şekilde at koşturan ABD, İran’ın yayılmasına da müsaade etmiştir.
Suriye’de zalim Esed ile işbirliği yaparak Esed’in Varil bombaları, Kimyasal gazlar kullanmasına destek veren İran Sünni Dünyanın nefretini kazanmıştır.
Kudüs gücü Komutanı Kasım Süleymani de Suriye’de binlerce hatta On binlerce masumun katledilmesine sebep oldu.
Ancak ABD masumların katledilmesi yüzünden Kasım Süleymani’yi öldürmedi ABD Irak büyükelçiliğinin Haşdi Şabi tarafından basılmasından dolayı Süleymani’yi öldürdü.
Sonuç olarak; ABD hem Sünni hem de Şii’lerin ortak düşmanı, o halde ey Sünni ve ey Şii’ler; ne oluyor Size de, birbirinizi öldürüyorsunuz?
