Toplum bir cinnet halini yaşıyor. Gün geçmiyor ki, bir olay yaşanmasın. Son günlerde olayların sayısı artmaya başladı.
Tüm bunlar nedir? Bizlere neler oluyor? Diye sormadan geçemiyorum. Özellikle arsa ve tarla konusunda çatışmalar yaşanıyor.
Kimi aileler miras üzerinde kavga ediyor ve çatışıyor. Kardeş kardeşe düşman oluyor ve küskünlükler yaşanıyor.
Arsa bölüşümü yüzünden insanlar canavarlaşıyor ve kendi kardeşini veya akrabasını öldürebiliyor.
Arsayı, tarlayı, dükkânı, evi velhasıl bir dünya malını eline geçirebilmek için hem dünyasını hem ahiretini yakabiliyor.
İnsanların hırsı gözlerini kör edebiliyor. Dünya malına erişim ve zengin olabilme hırsı her şeyin önüne geçmiş.
Bir yerde bakıyorsunuz ki, kardeşler kavga etmiş karakolluk olmuşlar, diğer taraftan yeğen amcayı dövmüş husumet oluşmuş.
Bir köyde arazi yüzünden neredeyse tüm köy birbirine girmiş; taşlı, sopalı herkes meydan muharebesine bulaşmış.
Hele hele ekonomik kriz ve pahalılık insanları çileden çıkarmış. Alacağını alamayan ödemesini yapamayan bunalıma girmiş.
Elektrik fiyatları ve doğalgaz fiyatları almış başını gidiyor. Esnaf zor durumda. Yüksek faturalarla boğuşmak zorunda.
Bu tür bir faturayla karşı karşıya kalan bir esnaf geçen gün DEDAŞ personelini rehin alarak alıkoydu.
Neyse ki herhangi bir ölüm veya yaralanma olmadı. Bu konuda Emniyet Müdürünün sağduyusu ve iknası işe yaradı.
İnşallah bu tür vakaları bir daha yaşamayız. Kış aylarında olduğumuz için bu defa doğalgaz faturaları yüksek gelmeye başladı.
Ard arda olaylar yaşanmaya başladı. Başka bir gün bu defa sokak ortasında silahla yaralanma olayı yaşandı.
Bu olayda maalesef yaralılardan biri öldü. Ne için öldürüldü? Diye sorarsınız. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele belki de.
“Masum bir insanın öldürülmesi kâinatın öldürülmesi gibidir.” diyor dinimiz. Biz dinimizi anlayıp yaşamadığımız için mi tüm bunlar başımıza geliyor?
Dinimizden konu açılmışken Peygamber efendimiz döneminde yaşayan sahabelerin birbirine karşı tutumları ile bizlerin birbirimize karşı tutumumuz hiçbir şekilde benzeşmiyor.
Sahabeler mallarını, mülklerini birbiriyle paylaşıyordu. Ensar muhacirle bağını, bahçesini paylaşıyordu.
Oysa günümüzde dini, diline pelesenk yapmış kişiler dahi birkaç metrekare tarla veya arsa için kardeşini öldürebiliyor.
Hayatının sonuna gelmiş ve belki de ancak birkaç yıl ömrü kalmış kişi, kız kardeşine bir pay vermemek için her türlü düzenbazlığı yapıyor.
Allah’ın kadına verdiği hakkı gasp eden kişinin acaba Allah indinde bir kıymeti harbiyesi var mıdır?
Günümüz insanı her şeyi maddeleştirdiği, her adımı menfaat için attığı için bu olayların yaşanması da mukadderdir.
Kapitalist sistemler insanı öğüterek adeta ruhtan arındırarak maddeleştirmiş. Materyalizmin başarısı insanın sonunu getirecektir.
