Sağlığımız tehlikede olup maalesef umursayan da yok. Doğru dürüst denetim olmayınca iş vahim boyutlara ulaşmaktadır.
Bu durumu önemseyenler bizlere şikâyetlerini iletmektedirler. Biz de karınca kararınca bir şeyler yazma gereği duyuyoruz.
Batman Araştırma Hastanesine, tedavi amacıyla uğrama şansımız olmuyor. Çünkü MHRS yoluyla randevu alamıyoruz.
Yatan bir hastamız olduğunda uğrama imkânı buluyoruz. Ancak acilde bekleyen hasta yoğunluğunu görünce hastanenin yetersizliğini fark ediyoruz.
Serum takılan hastaların ayakta serum poşetlerini tuttuklarını, oturacak yer bulamadıklarını, ortamın kirliliğini görünce şaşırıyoruz.
Aslında çok da şaşırmamız gerekir. Zira dünden bugüne değişen pek de bir şey yok. Dün de kirli idi, bugün de kirlidir.
Pamukları, pansuman malzemelerini dün de yerlerde görüyorduk, bugün de görüyoruz. Hakeza lavabolar da kirli.
Sağlıksız bir ortamda ne kadar sağlık elde edebiliriz? Temizliğin olmadığı, yerlerin kirli, havanın kirli olduğu bir yerde hastalar nasıl iyileşebilir?
Sadece Batman Araştırma Hastanesi değil, Sağlık kabinleri de kirlidir. Buralarda da pamuklar ve pansuman malzemeleri yerlerdedir.
Medikal malzemelerin kapalı çöplerde ortamdan izole edilerek saklanması gerekmiyor mu? Bu şekilde hastaların sağlığı riske atılmıyor mu?
Geçen gün konu ile ilgili bir şikâyet aldım. Vatandaş diyor ki;” İğne yaptırmak için Sağlık kabinine uğradım. Yerlerde pamuklar ve pansuman malzemelerini gördüm.”
Haklı olarak şunu soruyor; “Bu tür yerleri kontrol eden kimse yok mu? Neden bu kadar kirli ve bakımsız?”
Maalesef denetimler yapılmıyor. Yapılsa sağlık hizmeti verilen yerler daha sağlıklı olacak. İnsanlar daha temiz ve düzenli yerlerde hizmet alacak.
MHRS’den randevu alamadığımız için özel hastanelere gitmek zorunda kalıyoruz. MHRS’den randevu alamayanlar; tanıdık eş, dosta başvurup randevu alıyorlar.
Eş, dost bulamayanlar Özel hastanelere gitmek zorunda kalıyorlar. Tabii Özel hastaneler genelde temiz oluyor, ancak maddi durumu iyi olmayanlar için sorun oluyor.
Peki, asgari ücretli olanlar ya da hiç geliri olmayanlar ve de eş dostu olmayıp Araştırma hastanesinden randevu alamayanlar ne yapsın?
Bunların yaşamaya ve tedavi olmaya hakları yok mu? Kimse empati kurup kendini bu insanların yerine koymuyor.
Sağlığımızın tehlikede olduğu bir diğer durum daha var ki, bu konuyu düzeltmek için de kılını kıpırdatan yok maalesef.
Kapalı ortamlarda sigara içme yasağını uygulayan neredeyse yok gibi. Kahvehaneler, Kafeler, restoranlar bu yasağa uymuyor.
Peki, bizim gibi sigara içmeyenlerin buralarda oturma hakkı yok mu? Bu tür yerler sigara içmeyen kişilerin sağlığını neden önemsemez.
Kahvehaneler, kıraathaneler, Kafeler, özel işyerleri, Kamu kurumları vs aklınıza gelen her yerde bu yasak çiğneniyor.
Bugüne kadar gittiğim birçok kahvehane ve kafede bu yasağın uygulanmadığını gördüm. Sigaradan etkilendiğim için çok fazla oturamadım.
Yaptığım şey kimini uyarmak oldu. Ancak kahvehane veya kafe ilgilileri uyarımı dikkate almayınca şikâyet etmek durumunda kaldım.
Yasağı tekrarlayan yerler için ise “Yeşil Detektör” uygulamasından ihlal bildirimi yapmayı uygun gördüm. Ancak bu çabamın da yeterli olmadığını gördüm.
İsmail Hakkı TANYILDIZI 2 yıl önce