Türkiye’nin özellikle de bölgemizin giderek kumpas içine alındığı görülmektedir.
Bir takım siyasi oyunların çıkarlar uğruna tezgâhlanması bölgeyi istikrarsızlaştırmaktadır.
Suriye’nin içinde huzursuzluğun baş göstermesi Türkiye’yi de ister istemez etkilemiştir. Doğal olarak komşu olduğunuz ülkenin karışıklığı size de sirayet etmektedir. “Komşular ile sıfır sorun” sloganı ile başlatılan çalışmalar bir süre iyi gitmişti.
Ancak yine Batı tarafından empoze edilen “Arap Baharı” tam da fitne ve fesat kaynaklı idi. Amerika tarafından başlatılan B.O.P (Büyük Ortadoğu Projesi) ile nasıl Ortadoğu ülkeleri karıştırıldıysa aynen o şekilde “Arap Baharı” ile Arap ülkeleri karıştırıldı.
Libya, Mısır ve Suriye karıştırıldı. Seçim yolu ile ve Demokratik usuller ile başa gelen Mısır’daki yönetim Askeri darbe ile devrildi.
Mısır’da askeri cuntanın yönetime el koymasını Batı yadırgamadı. Aksine Batı, İsrail ve Suudi yönetimi Mısır’daki askeri cuntanın yönetime el koymasını bizzat kendileri sağladı. Libya ise gerek ABD gerekse Fransa’nın birinci öncelikli çıkarlarından dolayı kısa sürede kontrol altına alındı.
Ancak Suriye karıştırıldıkça karıştırıldı. İŞİD diye taşeron bir örgüt kuruldu.
Bu örgüt sayesinde Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye hizaya getirilecekti. Türkiye, son dönemlerde “komşular ile sıfır sorun” politikası güderek dikkatlerini üzerine çekmişti.
SSCB’den ayrılan Türkî cumhuriyetleri ile yapılan enerji anlaşmaları, Türkî cumhuriyetleri ile yapılan kültür birliği çalışmaları, Suriye ile karşılıklı ilişkiler, Suriye ve Irak ile yapılan ticari anlaşmalar, İran ile yapılan ticari anlaşmalar Avrupa ve ABD’yi tedirgin etmişti.
ABD ve Avrupa Türkiye’nin komşuları ile olan enerji politikalarını hazmedemedi. Rusya ile yapılan Doğalgaz güzergâh anlaşması, BTC (Bakü Tiflis Ceyhan) ve TANAP Türkiye’yi güçlendirecek projelerdir.
Türkiye’de yapılacak üçüncü köprü ve uluslararası havaalanı Avrupa’yı ve özellikle Almanya’yı rahatsız eden projelerdir.
IMF’den alınan kredilerin borç ödemesinin bitmesi ve istikrarın sürdürülmesi bir müdahaleyi gerektirdi.
Hazmedilemeyen ülkelere müdahale için bazı örgütlerin kullanılması gerekti. Bunun için bu örgütler devreye konuldu. Rusya ile yapılan BTC gibi anlaşmalara alternatif olarak Musul Kerkük Petrolünün Türkiye’nin güneyinden açılacak bir koridor vasıtası ile Akdeniz’e indirilme projesi devreye girdi.
Avrupa, Kanada ve ABD üzerinden taşeron örgütlere katılan batı ülkeleri vatandaşlarını ortadan kaldırma harekâtı diğer taraftan düşünülen bir çalışmadır.
ABD, İncirlik üssü üzerinden harekâtı yapmayı amaçladı. Türkiye gerekli izinleri vermeyince yine bu örgütler vasıtası ile Türkiye’yi sıkıştırmaya başladı.
Türkiye’nin içine yansıyan karışıklıklar Türkiye’yi iyice bunalttı. ABD sonuçta İncirlik Üssünün kullanılma iznini aldı.
