Eski Hasankeyf ne çabuk da eskidi. Oysa yüzyıllardır dimdik ayakta idi. Medeniyetin ve Kültürün temsilciliğini yapıyordu.
Tarihin, sanatın ve medeniyetin sahnelendiği mümtaz bir şehir idi. Yanı başımızda duran fakat kıymetini bilemediğimiz için bize küsmüştü.
Derken sular geldi ve onu bizden aldı. Tarih gibi anılarımız da gelen sulara gömülüp gitti. Hasankeyf yok olup gitti.
Şimdi yeni bir Hasankeyf doğuyor. Doğuyor doğmasına fakat yeni Hasankeyf’in özürlü doğmasına müsaade edecek miyiz?
Hasankeyf yeni görüntüsü ile betondan oluşan bir ilçe durumundadır. Yeşilliği olmayan ve çorak bir alana yerleşmiş evlerden oluşmaktadır.
Şu ana kadar yapılan evler en azından belirli bir proje ve plan dahilinde yapıldığı için absürt görüntülere pek fazla rastlanmamaktadır.
Ancak bundan sonrası önemlidir. Çünkü Hasankeyf çevresinde bina, ev, Villa yapmak için insanlar hazırlık yapmaktadırlar.
Peki, yeni Hasankeyf nasıl bir Hasankeyf olacaktır. Baraj gölünün etrafı beton ile kaplanmış bir Hasankeyf mi göreceğiz yakında?
Eskisini kaybettik, bari yenisini kaybetmeyelim. Önüne gelen buraya inşaat mı dikecek? Burası yeni bir rant alanı mı olacak?
Çirkin bir görüntü verecek bir alan haline dönüşmesine müsaade etmeyelim. Hasankeyf için plan, proje hazırlayalım.
Elini kolunu sallayan herkesin istediği her şeyi yapma fırsatı doğmasın. Mantarın bittiği gibi evlerin bittiği bir alana dönüşmesin.
Görüntü kirliliği oluşmaması için önceden tedbir alalım. Genele hitap edecek alanlardan oluşan bir Hasankeyf oluşturalım.
Baraj gölünün etrafı ağaçlardan müteşekkil parklar ve yeşil alanlardan oluşan mesire alanları olsun. Bu tür alanlar için projeler hazırlansın.
Mimari projelerin önceden hazırlanıp bu mimari dışında bireysel çalışmalara müsaade edilmeyen Yeni bir Hasankeyf için çaba göstermeliyiz.
Dışarıdan bakıldığında çarpık, düzensiz ve alelade yapılan; yapılar, cafeler, moteller yerine yeşil alanlar, parklar, mesire alanları olsun.
Öyle bir Hasankeyf oluşsun ki, eski Hasankeyf’in acısını unutalım.
