BATMAN ÇİN MAHALLESİ!

ŞEHMUS TEMİZ

3 yıl önce

Batman’a Çin mahallesi yapmışlar dediğimde, gözler, Çin alfabesiyle yazılı tabelalar, köşe başlarında ayak üstü cep telefonu, saat ve bilgisayar üreten ayakçıları arar.  Ama değil bizim Çin mahallesinde, bizim yerliler oturuyor.  Yerli derken, Apaçileri kastetmiyorum. Arada Apaçi olmayanlar da var.  Şaka bir yana, yeni yapılan siteler, fiziki olarak Çin mahallelerinden farksız.  Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşa hayırlı olsun ziyaretine gittik.  Adamlar öve öve bitiremiyor.  700-800 bin lira da para saymışlar.  Arabayı park etmek için uzun bir uğraştan sonra bahçeye adım attım.  Betondan kafam döndü... Dip dibe bloklar, balkondan balkona elma at.  Komşunun mutfağında ne piştiğini gör, tv bozulduysa karşı bloktan Peyruze teyzelerden Müge Anlı’yı izle! Kaç daire var diyorum, 450 civarı diyorlar.  Kimse eşine, çocuğuna araba almasın, misafir kabul etmesin, 450 kişilik otopark var mı? Kimse misafir almasın, her anne 1 çocuğunun elini tutup bahçeye çıksın, 900 kişilik oyun, yürüyüş veya oturma alanı var mı? Diyelim ki deprem oldu, 10 – 12 katı kaldıracak zemin ve orada oturanları tahliye edebilecek kapasitede merdiven ve altyapı var mı? Abi deli misiniz ya?  1 trilyona yakın para verip, beton alana boğulun! Paranız mı çok, kendinizi mi sevmiyorsunuz? O kadar parayı üst üste koyduysanız, üç beş arkadaşla birkaç dönüm arazi alıp huzur bulabilecek tek veya çift katlı, bahçeli, kümesli, havuzlu, çiçekli böcekli, hatta tandırlı evler inşa edebilirsiniz.  En lüksünü yapsanız bile o kadar paranız gitmez.  Hem biliyor musunuz bu yeni nesil hastalıkların çoğu betondan, havasızlıktan, hareketsizlikten kaynaklanıyor.  Toprağa basmayınca, elektrik yükleniyorsunuz, yeterince yeşil alan olmayınca yeterli oksijen alamıyorsunuz, yoğun trafik nedeniyle zehirli gaz soluyorsunuz, kalabalıktan dolayı stres yükleniyor, dışarı çıkamadığınız için hareketsiz kalıyorsunuz.  Hareketsiz kalınca kilo alıyorsunuz.  Kilo, stres, kirli hava, alın size, ülser, astım, kabızlık, çarpıntı, paranoya, kalp krizi, kanser... Kanser tabi üstüne 1 trilyon verip, kanser oluyorsunuz! Gidin sorun doktorlara, söylesinler size. Yok yok, hastaneye gitmeyin şu pandemi ortamında. Çin mahallesinde 450 çarpı 5, eder 2250.  Bunların arasında en az 22,5 doktor vardır. Sorun onlara, söylesinler size. Siz niye burada oturuyorsunuz diye de sorun. Gerçi, yerliler memleket sendromu, yabancılar, tayinciyiz derler.  Anlayacağınız, durum vahim.  Akli melekeler çok iyi işlemiyor.  Siteler bağımsız bir alanda olsa, değil mahalle, belde bile olur.  Malum, 2000 nüfusun altında olan beldeler bile vardı.  İyi de yetkililerin hiç mi suçu yok! Olur mu canım, yetkililerin hiç suçu olur mu? Onlar çok cici insanlar. Onlar bizim için çalışıyorlar.  Baksanıza bunların hepsi ödemelerini yapmış, ruhsatlarını, tapularını almışlar.  Yanlarına da yenileri yapılıyor. Yetkililerde çok iyi izleyip, mükemmel bir şekilde ruhsatlandırıyorlar. Halk olarak yetkililere teşekkür borçluyuz.  Eski yeni demeden hepsine...  Eski yeni demişken, yıllardır, zemin, hava kirliliği, alt yapı diyerek şehrin Batı Raman’a doğru kayması gerektiğini söylüyoruz. Şimdi şehir Batı Raman’dan üniversiteye doğru kayıyor.  Batı Raman’ın zemini, merkeze göre daha sağlam.  Yüksek, havadar, oksijeni ve güneşi daha iyi, manzarası güzel.  Yol boyu siteler sıralanmaya başladı. Ama izlediğim kadarıyla onlar da Çin Mahallesi olmaya aday.  Bloklar dip dibe.  O kadar geniş arazi varken, niye bu kadar dip dibe giriyorsunuz.  Bu zihniyeti değiştirin.  Hasankeyf yolunda sözde villa yapmışlar, orada da balkondan balkona atlayacak mesafe var. Abiciğim, biraz kendinize gelin.  Ben 1 milyon para vereceksem, niye 24 saat perdelerimi kapalı tutayım, arabamı dışarı park edeyim, bahçemde oturacak yer arayayım?  Almayın, Allah aşkına almayın.  Bahçesi, hane sayısına ve misafire yetecek kadar oturma ve oyun alanı, otoparkı, havuzu, bloklar arası güvenli mesafesi, halı sahası, basket potası, yeterli sayıda kamelyası olmayan yerlere bu kadar para saymayın.  Eski para ile 1 trilyon diyorum.  Az para değil.  Çok uzağa değil Diyarbakır’a gidin.  Yeni yerleşim yerlerini görün. Adamlar gerçekten güzel siteler yapmışlar.  Fiyatlar bizimle aynı ama adamlar bize göre adeta uzay çağında yaşıyorlar. Bir de onların zemin taş gibi...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI