Son yüz yıldır, toplumumuz provakatif sokak eylemleriyle, tehdit ve terbiye ediliyor! Ne zaman ki ülke kritik bir viraja gelse, bazı olaylar ortaya çıkıyor, halk galeyana geliyor, önce kafalar, sonra sokaklar karışıyor. Ortalık toz dumanken, atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Günümüzde sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla bu işler çok daha kolay işliyor. Biri bir yalan söylüyor, ona 1000 kişi atlıyor, sonra yalanı söyleyen de yalanına inanıp, ona takla attırıp, çok daha fazla kişiye ulaştırıyor. Ortaya çıkan kaostan, birileri ciddi olarak nemalanıyor ama yalanı veya iftirayı atanlar ciddi bir yaptırım ile karşılaşmıyor! Yani anlayacağınız, yasalar her zaman olduğu gibi bu mevzuda da kötüden yana! Bu işler, her zaman yalan ve iftira üzerinden mi yürüyor? Tabi ki hayır. Bazen minik bir olay köpürtülüyor, bazen de haberin ayaklarını oluşturacak olay sıfırdan tasarlanıyor… Tam da yerli ve milli projeler konuşulurken, Ayasofya Camisinin açılması tüm emperyalist güçleri rahatsız etmişken, toplumu provoke edecek olaylar yaşanmaya başladı. Ne alakası var, sizde tam komplo teorisyeni kesildiniz diyeceksiniz belki ama ben iddiamda ısrarlıyım. Geçtiğimiz hafta Şırnak’ta bir cinsel istismar haberi düştü bültenlere. Bir askeri personel, küçük bir kıza istismarda bulundu diye haberler ortalığı ayağa kaldırdı. Valilik ve çocuğun ailesi, istismarın olmadığı, çocuğun boğazından çekilip bırakıldığı, şahsın sarhoş olduğu ve vatandaşlar tarafından yakalanıp darp edildikten sonra tutuklandığını ifade ettiler. Sonrasında Batman’da kaçak cep telefonu baskınında çok nahoş görüntüler yansıdı kameralara. İddialara göre, arama izni soran esnaf ile polisler arasında arbede yaşandı ve şehrin en işlek caddesinde insanlar yerlerde sürüklendi. Manzara oldukça çirkindi. Polis ve halkın kaynaşmasının sağlanmaya çalışıldığı ve ciddi aşamalar kat edildiği bir dönemde, şehrin en işlek caddesinde yaşanan bu olayın, iyi araştırılması gerektiği kanısındayım. Basit bir cep telefonu kaçakçılığından, ailelerin olduğu, esnafların toplandığı, iletişim kanalların zorlandığı bir ortamda, verilen görüntü çok nahoştu. Bu konuda yetkililerden bir açıklama yapılmasını ve bu olayların tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Malumunuz daha öncede maske takma yüzünden bir vatandaş ile polis arasında tartışma çıkmış, yine çok çirkin görüntüler kameralara yansımıştı. Şimdi de Beşiri’de ki istismar ve intihar haberi var gündemde. İddia, bir askeri personelin 17 yaşındaki bir kız çocuğuna istismarda bulunduğu, sonrasında ise kız çocuğunun intihar ettiği yönündeydi. Batman barosu olaya hemen müdahil olup kolluk ve adli mercilerin yanında aile ile de görüştü. Aile çıkan haberlerin kendi irdeleri ve bilgileri dışında olduğunu ifade etti. Sonrasında gözaltına alınan şüpheli ise mahkemeye sevk edilmesine rağmen serbest bırakıldı. Şimdi soru şu, zanlı gerçekten iddia edildiği gibi suçluysa Batman ve Siirt Barolarının direk müdahil olduğu ve infial yaratabilecek bir olayda nasıl salıverildi? Şayet zanlı suçsuz ise kim ne yapmaya çalışıyor? Tabi ki yargı sürecini beklemek gerekir ama bu tür olaylarda çok ivedilikle hareket etmek elzemdir. Toplumun sinir uçlarıyla oynandığı aşikardır. Ben olay doğrudur, yanlıştır demiyorum. Bunu zaman gösterecektir. Ben asker ve polisinin vatandaş ile karşı karşıya geldiği haberler niye çoğaldı onu sorguluyorum. Yetkililerin bu işe ivedilikle eğilmeleri gerekiyor. Malum bu ülkede iftira atmakta çok kolay, bir adamı satın alıp suç işletmekte, bir kamu görevlisinin beynini yıkayıp bomba gibi vatandaşın üstüne salmakta… 15 Temmuz ve öncesinde bunu net olarak gördük! Koca koca generaller, bir meczubun emri ile devletine, milletine, silah arkadaşına bomba yağdırdı. Yine bir emir ile ya da satın alınarak, bir polis memuru veya uzman çavuş görevlendirilebilir. Belki buna sonradan daha üst rütbelilerde katılabilir. Malum halen yapılan FETÖ operasyonlarında üst düzey asker ve polisler gözaltına alınıyor. Demem şu ki bazen kurgu olaylar ve iftiralar yaşanabilir. Bu konuda çok hassas ve temkinli olalım. Yetkililerin bu keskin virajda uyanık olmaları gerekir. Önlem ve soruşturmalarda hiçbir açık bırakmamaları gerekir. Olayların tüm gerçekliğiyle aydınlatılıp vatandaş bilgilendirilmeli ve bu olayların tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…