Geçtiğimiz hafta, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca toplantı esnasında, “Tedbir” deyince, dinleyicilerden birinin Allahu Ekber diye tekbir getirdiği, bunun üzerine şahsın dışarı çıkarıldığıyla ilgili haberler dolaştı sosyal medyada. Haberi teyit edemedik. Ama haber üzerine yaşanan tartışmaları görünce, halkımızın son durumunu teyit ettik. Durum vahim! Bir kesim, Şebşebokların(yarasa) ışıktan kaçtığı gibi Allah isminden kaçıyor! Bunların hastalığı kronik ve Corona’dan çok daha tehlikeli. Allah şifa versin desem, Allah’ı karıştırma diyecekler. Eyvallah, sizi inandıklarınızla baş başa bırakıyoruz. Lakin yalan haber de olsa işin içinde bir doğruluk da yok değil. Sağlık Bakanımız ve tüm teşkilatı aylardır, tedbir tedbir diye bağırıyor, biz ise dilimiz veya hal hareketimizle Allahu Ekber (Allah Büyüktür) diyoruz. İnancımızla buna tevekkül diyoruz ama Yüce Allah önce tedbir, sonra tevekkül diyor. Yani ilk adım olan tedbir olmayınca, tevekkül eksik ve sakat kalıyor. Tedbir almadan, Allah’ın buyruğuna uymadan yapılan yardım talepleri de genelde havada kalıyor. Toplumumuzun asıl problemi de tam olarak bu. Allah’a inanmayan veya inancını baskılamaya çalışanlar, Allah ile dalga (haşa) geçmeye çalışırlar. Çarpılıp ağızları yamulunca da Allah’ım neydi günahım diye İbo’nun şarkısının nakaratlarına takılırlar. Allah’a inanıp buyrukları eksik anlayan ya da hesabına gelmediği için farklı yorumlayanlar ise temel atıp, kat çıkmadan, teras yapacağım diyorlar. Sonra da "Biz Allah’tan istedik o vermedi. Biz ona havale ettik, böyle oldu" diyorlar İyi de kardeşim, eşek bile sahibinden bir şey isteyince, asgari sorumluluklarını yerine getirir. Sorumluluklar yerine gelmeden sahibin istekleri olumsuz karşılayacağını hatta bazen durumun ters tepeceğini bilir. Teşbihte hata olmasın, o mübarek hayvan ile Allah lafzından rahatsız olanları aynı kefe koymuyorum. Eşekten özür dileyerek bir benzetme yapıyorum. Bugün de insanımız, maske takmıyor, kalabalıktan kaçmıyor, temizliğine dikkat etmiyor, sonra da tevekkül diyor, Allah’ın takdiri diyor, Allahu ekber diyor… Eyvallah da, Allah o işi öyle demiyor işte! Hastalık olan yere girmeyin diyor. Bulaşıcı hastalığınız varsa çıkmayın diyor. Temizliğinize dikkat edin hatta temizlik imandandır diyor. Tedbirinizi alın sonra bana güvenin diyor… Yani önce tedbir sonra Allahu Ekber. Allahu Ekber diyen şahsın salondan çıkarılması ihtimalini, ülkemiz için çok gerçekçi bulmuyorum. Ama Trump’ın bir mitinginde bir vatandaş Allahu Ekber diye haykırınca, Trump, Hz. Ömer’i görmüş şeytan gibi irkilip kaçmış, ajanlar birbirine girmişti. Allahu Ekber nidası, yeri ve zamanında kullanıldığında çok etkili ve güçlü bir silahtır. Hastalığa karşı da şeytana karşı da yeter ki doğru şekilde kullanalım. Corona konusunda da vatandaşın, Allahın dediklerini dinleyip, tedbirini aldığı, sonra da Allahu Ekber deyip tevekkül ettiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…