GÖNÜLLER YAPALIM, GÖNÜLLERDEN İÇERİ.

30-08-2016

Senin sanırsın alem kanarsın, aldanırsın ama senin değil alem.

Senden önce var olan milyarlar vardı belki senden sonra da olacak milyonlar.

Neredeler şimdi hiç düşünmez misin? Senin istediğin kadar sarıl dünyaya, ayrılığa çare yoktur. Gidersin, gideceksin ve de gitmelisin.

Sonra arkandan en fazla üç nesil yaşar adın, sonra kaybolur sanın.

Kendi kanından gelenlerin bile hatırından silinir, kaderin ile baş başa kalırsın.

Ne yatmak ne kalkmak derdi, ekmekte yoktur artık efendi.

Upuzun bir sonsuzluğun içinde bir zerre ettiklerine senet beklersin. Toprak olsan belki de canına minnet ama olmaz der yaratan madem yaşadın, yaşadıklarına karşılık diri olup hesap verirsin.

Yaratan; ineği, eşeği, aracı, arpayı bize hizmet için öylesine mi verdi?

Bir yüreğe nefes verdi, kafatasının içine su ve kanın bulaşıp mundar etmeyeceği bir beyin ekledi. Düş kurdurdu, düşündürdü, kendini arattı, bir yüzü sevdirdi, yitirilenlerin ardından hüzün yaşamasını ve gözyaşı dökmesini öğretti.

Bizden öncekileri gözümüzün önünde aldı ki ibret alalım, sarmasın benliklerimizi dünya. Rahmin içine yerleştirdi rahmeti bir tarafta sevinç diğer tarafta bilir anne doğacak olanın bir gün muhakkak öleceğini.

***

Öyle ya; yaratan boşuna mı yarattı cennet ile cehennemi, boşuna mı gönderdi peygamberini, Kitabında yazılanları okuyup geçelim diye mi emretti. Yerden elma, gökten su, önümüzde ekmek, içimizde aşk, sevgiyi batnımıza boşuna mı ekledi?

Boşuna mı buldurdu kendini, öğretti secdeyi, sevdirdi ölmeyi, şükür ile ona varmanın güzelliğini boşuna mı öğretti?  Haşa milyarlarca kere haşa…

Sonucu olsa bütün gerek yaşanmışlıkların. Bütün çekilen ıstırabın bir müjdesi olsa gerek.

Var dedi, cenneti müjde eyledi, yetmedi yanına cehennemi ekledi.

O da yetmedi Salih dedi, mümin dedi, şehit dedi, sınıflara ayırıp kullarının ölülerine mükâfatlar bahşeyledi.

En önemlisini en güzelini en özelini de ikram edip beni bizi ve sizleri insan olarak var etti.

Yaratılış bir bütünüdür. O bütün iki gruba ayrılabilir.

Bu yaratılış grupları insan ve diğerleri olarak kabul edilmelidir. İnsan var edildi. Geri var edilenlerin bütünü insan için var edildi. İnsan Allah için var edildi.

Geriye kalan bütün yaratılmışlar insanı Allah’a ulaştırmak için var edildi. İşte bu yüzdendir; insan yeryüzünün halifesidir. Bundan ötürü, Bütün var oluşun içinde, dikkat çeken en önemli unsur hedef insandır. İnsandan daha değerli dünya üzerinde var edilmiş bir varlık yoktur.

***

Bir gönül,  merhamet ve rahmet, sevgi ve de nefret öyle icat ile olunacak şeyler mi?

Hâlbuki insan da var bunların hepsi, vicdan ve kelam, tebessüm ve ikram, hayır ve günah her varlığın yapabileceği şeyler mi? İnsan da var bunların hepsi. İsterse insan bir melekten de üstün, uyarsa şeytana şeytanda da alaşağı…

İnsan bu,  upuzun bir sonsuzluktur yaşadığı,  vaadinde doğmuştur, vaadi içinde hür iradesi ile yaşar ve vaadi dolunca diner, söner, kaybolur, gider. Ondan sonrası ettikleridir.

Geride bıraktığı olur bir mezar onu da zaman yer, birileri çok sonra gelir arkasından bir delil kalmayan mezarın üzerine bir villa kurar ve oraya tüner.

Geriye kalan mı? Bıraktıysan bir iyilik, yaptıysan bir güzellik, içerisine girebildiysen bir gönül…

***

Canlar; Gönüller yapalım, gönüllerden içeri, insan her şeye değer.

Canlara can katıp, yaşatalım canları, yaşadıkça canlar güzelleşir ömürler. İyilikten caymak yok, gına da gelse kötülükten, iyilik insanlığın özüdür. Vatan dünyadır, insanlık bir bütün, ölmesin insan, güzel olsun vatan ve hep yaşasın insanlık. Her farklılık bir artıdır, eksiklik kendinden gayrisini görmeyenlerin körlüğüdür.

Bir yanlış var diye orta yerde, milyonlar inanmış diye o yanlışa, ağzımdan lokma gidecek diye inanırsam bende o yanlışa, ne kalır bana haktan geriye.

Doğrusu solunuzda varsa gönül, içinizde de vicdan, doğru da bellidir, hakta bellidir, ey insan!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?