İLİMİZE TAMİRCİ ARANIYOR

15-10-2014

Geçtiğimiz günlerde vuku bulan olaylar herkesin malumu.

Hepimiz mağdur olduk.

Şehir harabeye döndü, yağmalandı.

Kobanê’ye destek için caddelere dökülecektik ama bunu da beceremedik.

Olaylar büyüdü, herkes kendini dehşetli bir cehennemin içinde buluverdi.

Yağma olayları, hırsızlıklar, cinayetler, ateşe vermeler…

Bunu yapanlar ya Batmanlı değiller, ya da Batmanlılık bilincine ulaşamamış kimselerdir.

Olan oldu, vicdan sahipleri üzüldü, herkes öyle ya da böyle mağdur oldu.

Ancak, bu mağduriyetin ivedilikle giderilmesi gerekirken, geçen süreye rağmen herhangi bir adım atılmadı.

İlimizin acilen bir tamire, modernizasyona ihtiyacı var.

Geçen hafta yapılan tahribatın artık temizlenmesi gerekir.

Pis sokaklar, lastik yanıkları, cam kırıkları…

Valilik ve Belediye bu konuda ortak çalışma yürüterek bu hayalet şehir imajını bertaraf etmelidir.

Belediyenin temizlik ekipleri yetersiz kalıyor.

Normal zamanlarda da temizleyemiyordu. Belediyenin tek başına bunun altından kalkması zor görünüyor.

Sokaklar pislikten geçilmiyor.

Batmanlılar bunu hak etmiyor.

Belediye Eş Başkanlarımız Sabri Özdemir ve Gülistan Akel’den şehri gezmelerini, ortadaki manzaraya yerinde tanıklık etmelerini istiyoruz. Bunun faydasını daha önce gördük, yine aynı beklentiyi taşımaktayız.

***

Yine bankalar konusuna değinmek istiyorum.

Evet, bankalar yağmalandı, talan edildi, haksızlığa uğradılar.

Ama olayların üzerinden kaç gün geçti hala onarımları yapılmadı.

Yaşlısıdır, emeklisidir, memurudur, işçisidir. Elde avuçta nakit kalmamış. Gelip bankadan para çekecek ama bankamatik yok.

Ne olacak peki?

Böyle mi devam edecek?

Bu olaylar başka şehirde olsa hemen onarımlarını tamamlardınız gibime geliyor! Elinizi çabuk tutmayarak bütün Batmanlıları cezalandırmış oluyorsunuz, yazık!

Eğer Batmanı gözden çıkarmışsanız, şubelerinizi kapatacaksanız bunu söyleyin bilelim.

***

Yaşanan olaylardan insanımızın ders çıkarması gerekiyor. Biliyorum bunu yapanlar Batmanlı değiller ve olamazlar da. Çünkü zulmün, yağmanın vatanı yoktur. Mağdur olan bizzat biziz. Allah aşkına yakıştı mı Batmana bunlar? Yüz binlerce insanı mağdur etmeye değdi mi? Yağmacılıkla mı biz Kobanê’deki insanlara yardım edeceğiz?

Şunu belirtmek istiyorum, protesto gibi haklar yasalarda var. Yasaların öngördüğü şekil ortadadır.

Kimse protesto etmeyin demiyor.

Toplumsal bir tepki mi var?

Bunu medeni bir şekilde, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım. Bunun için sivil toplum örgütlerinin ileri gelenleri, siyasi partilerin temsilcilerinin de olaya sağduyulu yaklaşması, yapıcı rol oynaması gerekir.

Olayların nereye varacağını öngören bir ferasetle önceden tedbir almaları, bu konuda şiddetle uyarmaları ve gerekirse sahaya inerek aşırılıkların önünü almalıdırlar. Liderlik, sorumluluk sahibi olmak bu vasıfları ister. Şehri, 1980–1990 yıllarının kasvetli atmosferine sokmak kimseye yarar sağlamaz. Özgürlükleri istiyorsak, öncelikle özgürlüğe saygı duymayı bilmeliyiz.

***

Kobanê için tencere tavalar çalındı.

Arabalarla konvoylar halinde, sirenler eşliğinde tüm şehirde demokratik haklarımızı sergiledik.

Bunu yapanların kimseye bir zararı dokunmadı.

Öte yandan silahlar patladı, camlar indirildi, cinayetler işlendi, yağmalama olayları yaşandı. Bunu yapanlar gerçekten Kobanê için mi yaptılar?

Bunlar kimlerdir?

Hangi fikrin ve hangi siyasetin temsilcisidirler?

Hiçbir siyasi hareket, bunu öngörmez ve tasvip etmez. Eğer eylem yapılacaksa, eylemin başını çekenlerin bu konuda uyanık olması gerekir. Provokatörü, hırsızı, yağmacısı var. Var işte gördük.

Şimdi ilimizin tamir edilmesi için tamirci ararken bu tür olaylardan da ders çıkarmasını bilmemiz lazım.

Ne olduğu, kim olduğu belirsiz kişilerin de ne bölge halkına ne de bölge siyasetine zarar vermesine mahal vermemeliyiz.

Güzel yarınlar dileğiyle, hoşça kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?