KALİFİYE İŞSİZLİK ENDÜSTRİSİ 4.0

16-01-2020

Bilindiği gibi işsizlik güzel ülkemizin en ciddi problemleri arasında ön plana çıkmaktadır. 
Bu işsizliğin daha acı yönü ise eğitimli ve donanımlı olan kalifiye işsizliktir.
Zaman içerisinde ülkemizde eğitim adına bir takım güzel gelişmeler olmuştur. Her ilimizde eğitim fakülteleri, mühendislik fakülteleri ve belirli üniversitelerimizde Tıp fakülteleri açıldı fakat, nasıl ki temel olmadan bir bina ayakta duramıyor ise eğitim ve üretimin arz talep dengesi ve daha çok birbirleriyle senkronizasyon problemleri olması dolayısıyla, teknolojik üretime ve endüstrinin hızla gelişim ve dönüşümüne ayak uyduramayan ülkemizde maalesef ki işsizlik problemleri de ortaya çıkmaya başladı ve günümüzde en büyük sorunlarımızdan biri oldu. 
Fransa, Almanya, Japonya ve Güney Kore'yi ele alacak olursak, bu ülkeler büyük dünya savaşlarından güçlenerek ayağa kalkmış, gelişmiş ülkeler seviyesine en güçlü ekonomik yapılanmaları üretim ve endüstri ile sağlamışlardır. 
Çoğumuzun kullandığı Samsung, LG, Mercedes, Volkswagen, Audi, Mitsubishi, Hyundai, Kia, Renault gibi markaları hep üretimle yapay zekâlı teknolojik markaları ortaya çıkarmış, iş kolları yaratmış, endüstriyi 4.0 seviyesine yani robotların üretim yaptığı fabrikalar üzerinde çalışıp, yüksek ve kaliteli ürünler üretip markalaşıp bizi bir spor araba gibi geriden gelip geçmişlerdir.
Maalesef ülkemiz ise 1980 sonrası daha yeni yeni başlayıp Aselsan, Havelsan, Tusaş, Tai gibi, özel sektörde ise Vestel, Arçelik gibi teknoloji üreten şirketlerini kurmuş ve teknolojik yatırımını yapmıştır. "Peki, şimdi ne yapmalıyız?" sorusuna da şu cevap verilebilir. 
***
Beyin bedava olan ülkemizde ve Batman ilimizde yeterli sayıda kalifiye mühendis, mimar, öğretmen, tasarımcı, iktisatçı vb. üretim ve iş kolları yaratmanın önündeki engelleri kolayca aşabileceğimiz iş kolları yaratabilirsek, kolayca entegre edebileceğimiz genç beyinlerimizi ortaya çıkarabiliriz. Fakat bu noktadaki sorunlarımızdan biri şu ki; gençlerimiz, şu anda eğitimini almadıkları ve anlamadıkları iş kollarında, hatta daha acısı sigortasız şekilde çalışıyor olmaları ve geleceğe karamsar bakmalarıdır. 
Batı illerini göz önünde bulundurursak; Manisa'da 20 bin kişinin çalıştığı Vestel, Bursa'da Renault Fabrikası ve yine Bursa'da kurulacak olan elektrikli TOGG araç fabrikası benzer sayıda yerel gence iş imkânı sağlıyor iken sebep limanlarının olduğu gösteriliyor. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bu denli büyük yatırımın olmaması, limanları bulunmayan Batman'ın ve Batman halkının suçu değildir. Aksine bu denli büyük yatırımların illere göre gelişmişlik seviyesinin makasını daha da açmaktadır. 
Batman için de uzun süredir İș-kur iş ilanları sayfasını göz önünde bulundurursak, sadece tekstil ile ilgili ilanlar olduğunu görebiliriz. Büyük bölümü tekstile dayalı üretim adeta bir intihar girişimidir diyebiliriz. Bunu bir örnekle ile açıklayacak olursak eğer; sadece tek forveti olan bir futbol takımı düşünün. Herkes üzerine titreyip, nazını ve kaprisini çekiyor. Batman'da da tekstil sektörü böyledir. Üretimimiz katma değerli ürünler üreten fabrikalar ile şekillendirilmeli, genişletilmeli, alternatif arttırılmalı ve iş gücüne doğrudan katkı sağlanmalıdır. Batman'daki meslek liseleri ve yine Batman Üniversitesi'nin Meslek Yüksek Okulu doğrudan üretime katkı sağlayacak bölümlere yatırım yapmalıdır. Ayrıca Batmanlı iş insanlarımız,  yatırımlarını Batman'a daha çok yapması konusunda ikna edilmeli ve bu konuda potansiyeli olan gençlerimizi üretime katmalıdırlar. Yarınlarımızın bugünlerimizden daha güzel olması dileğiyle, sağlıcakla kalın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?