DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN.

18-05-2015

16 Mayıs 1990 yılında 3647 sayılı kanun ile Türkiye’nin 72. ili olma unvanına kavuşan Batmanımın doğum gününü memleketime olan bütün hasretim ile kutlarım. Türkiye tarihinde il olma aşaması ve sonrasında gösterdiği hızlı gelişim ile dikkat çeken Batman bulunduğu bölgenin en önemli illeri arasında olmaya devam etmektedir.

Dünya tarihinin medeniyet beşiği olarak anılan Mezopotamya'nın sınırları içerisinde bulunan Batman bu yönü ile turizm açısından ciddi önem arz etmektedir.

Özellikle Artuklulara başkentlik yapan Hasankeyf’in Batman sınırları içerisinde yer alması Batmanın turizm potansiyeli açısından da önemli bir faktördür.

Ülkenin ekonomisi ve sanayisi açısından da önem taşıyan Batman, Özellikle Raman Dağında çıkarılan petrolüyle ülke gündeminde yer almakta, petrolden kaynaklı rafineri gibi il açısından önem taşıyan önemli işletmeler ülkeye Batman’da hizmet vermektedir.

Sosyal yönden her ne kadar zaman zaman toplum adına normal karşılanması gerekilen sosyal çalkalanmalar, şehrin imajını zedeleyen olağanüstü durumlar gibi yansıtılsa da Batman sosyal ortamı ve yaşanılabilir il olma özelliği açısından da son yıllarda ciddi gelişim göstermektedir. Sosyal alanda ki bu gelişim sebebi de elbette ki eğitim alanında ki olumlu gelişme olmuştur. Eğitim yönünde ki bu gelişim, sosyal ortamları geliştirmekle beraber, Batman’ın Refah seviyesinde, ekonomik gelişimine de ciddi katkılar yapmıştır.

***

Elbette bu gelişmeler ile beraber bütün illerin yaşayabileceği ve yaşadığı şehirde ki bütünsel gelişimde aksaklıklar, altyapı hizmetlerinde problemler, doğanın şehir içinde barınmasındaki sıkıntılar, şehir profilini körelten yapılar, şehre tüketicilik alışkanlığı kazandırmaktan başka bir faydası olmayan fuzuli alışveriş merkezleri, şehir için de ki trafik aksaklıkları, şehirdeki esnaf mutsuzluğu, şehrin nüfus artış hızı ile denk olarak büyümesi gereken sosyal tesis yetersizliği, gençliğin sanata yönlendirmekte ki sıkıntı, istihdam sorunu, büyükşehirlere olan aşırı göç problemi, ciddi işsizlik emareleri gibi Türkiye’nin şehir konusunda kronik hastalığı olan konularda Batman’da da hastalık bulmak olası olsa da Batman halkının son yıllarda ki iyileşme ve çağdaşlaşma gayretleri ve yerel yönetimin şehir üzerine çaba sarf etmesi en azından bu hastalıkların iyileşmesi için ciddi umutlar olarak görülebilir.

Acizane bu konular ile ilgili birkaç öneri yapmam gerekirse özellikle, şehrin bir tarafa doğru gelişiyor olup, öbür tarafının hep göz ardı ediliyor olması şehir içerisinde bir varoş ve şehirli manzarasının olmasına sebep olmakta ve bu durum halkın psikolojisine de ciddi olumsuz yansımaktadır.

Öyle ki bu durumdan rahatsız halk şehrin eski mahallerinden bir utanç psikolojisi ile şehirleşme hızı yaşayan halkın arasına karışıp kabullenici tavırlar sergileme uğraşındadır.

Bu durum şehir için oldukça olumsuz bir durumdur.

Bu durum elbette şehir mimarisinde yapılacak değişiklik ve gelişimler ile giderilebilir.

Çünkü şehirlerin mimarisi şehirlerin yüzleri olurlar.

Şehirler mimari yönleri ile anılır ve bu şekilde bir kimlik kazanırlar. Bu yüzden bu mimari müdahale apartmanlaşma gibi bir facia ile olmama şartı ile şehrin bir bütün olarak uyuma kavuşması için şehrin kenar mahallerinde doğayı şehrin içine katma, ciddi park çalışmaları, peyzaj mühendisleri ile çalışma, bu bölgeler de yapay şelaler yapmak, yapay havuzlar yapmak şehre çok ciddi faydalar sağlayacaktır.

Hızla artan nüfusun bir artısı olan gençliği tek dinlenme yeri olarak algıladıkları ve boş zamanlarında bile duvardan atlayarak girdikleri okul bahçelerinden kurtararak,  sanatsal faaliyetlere yönlendirmek hayati bir proje olarak ele alınmalıdır.

Şehrim için yazmış olduğum âcizane önerilerden sonra, Batmanıma uzak olmanın hasreti ile özlem duyduğum birkaç hatıraya gönderme yaparak yazımı bitirmek istiyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?